Bülbülü altın kafese koymuşlar, "ille de vatanım" demiş.
Bu yüzden Anadolu'da "Allah kimseyi vatansız koymasın" derler.
FETÖ'cülerin son ifşaatlarını, itiraflarını, birbirlerine yönelik karalamalarını izlerken bir kez daha gördük ki vatan sevgisi imandandır ve yüreğinizde yoksa ne yapsanız olmaz.
Zira vatanını satan herkesi satar, FETÖ'cüler de şimdi öyle yapıyor.
Önce vatanlarını ABD'ye satmaya çalıştılar.
Şimdi de ABD bizi ortada bırakır korkusuyla Biden'a mektup yazıyor.
Teröristbaşı Gülen'in ölümünün ardından oluşacak denklemde rol kapmaya çalışıyorlar.
İnsan bu hallerini gördükçe hafiften keyiflenmiyor, "beter olsunlar" diye içinden geçirmiyor dersem yalan olur.
Vatan demişken, artık terör saldırıları olmadığı, bombalar patlamadığı için zaman zaman unutuyoruz belki ama bu ülkenin evlatları teröristlere karşı göğsünü siper etmeye devam ediyor.
Irak'ın kuzeyinde Pençe Kilit Harekat Bölgesinde teröristlerle girilen çatışmada Piyade Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz şehit oldu.
Vasiyetiyse Mehmetçik'in ne kadar yüce gönüllü olduğunu bir kez daha gösterdi. Zira "Şehit olursam Afrika'da benim adıma bir su kuyusu açın" diye vasiyet etti.
Lütfen unutmayın, bizler huzurla uyuyalım diye evlatlarımız toprak altında uyuyor, onların evlatları baba diye boş yastıklara sarılıyor. Eşler dertleşmeye mezar taşlarının başına gidiyor.
Muradım sabah sabah içinizi karartmak, canınızı yakmak değil, ama özellikle son dönemde oluşan tuhaf havadan endişeliyim.
Zira CHP'den sonra milleti de DEM'leme çalışmaları hızla devam ediyor. Toplum terörle mücadele konusunda ağır ağır uyuşturulmaya çalışılıyor...
DEM NEDEN KIŞKIRTIYOR?
Diyarbakır'dan Mardin'e kadar yüreğimiz yandı.
Can kayıpları, yaralanmalar, binlerce dönüm arazinin küle dönmesi gündeme damgasını vurdu.
Gerçekten çok büyük bir facia yaşandı.
Ve ilk andan itibaren sosyal medyada bazı kişiler görgü tanığı sıfatıyla "Yangın elektrik tellerinden çıktı" tezviratı dolaşıma sokuldu.
DEM Parti hemen bir paylaşım yaptı.
EDAŞ bölgede gerekli bakım onarımı yapmadığı için böylesine büyük acılar yaşanıyor tezviratı dolaşıma sokuldu.
Şimdi meseleye sağduyu ile bakalım...
Öncelikle Dicle Elektrik yangının çıkış sebebinin elektrik telleri olduğu iddiasını yalanladı. Kurumun ekipleri Diyarbakır'ın Çınar İlçesi Köksalan Mahallesi'ndeki yangının çıkış noktası olarak gösterilen mezarlık bölgesine gitti. O noktadan geçen bir elektrik hattı olmadığı ortaya çıktı. Yani Anız yangını iddiası daha akla yatkın görünüyor. Peki buna rağmen neden bu büyük facia elektrik kurumunun üstüne yıkılmaya çalışılıyor.
Meselenin iki boyutu var.
Köylüler anız yangınının suç olduğunu da ölümler sebebiyle ağır cezada yargılanma riski olduğunu da biliyor. Bu yüzden hedef saptırıyor olabilir.
Peki ya DEM Parti'ye ne oluyor?
Kitabın ortasından konuşalım, EDAŞ ekiplerinin bölgeye girmesini engelleyen, milleti kışkırtan, kaçak elektriği teşvik eden DEM Parti şimdi onarım, bakım yapılmadı facia geldi yaygarasını dolaşıma sokuyor.
Oysa DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş'in bölücü bir dil kullanarak, "Kürdistan'da işgalcisiniz" diyordu.
Açıklamasını tekrar hatırlatmakta fayda var.
"Bu topraklar Türkiye'nin tamamına elektrik sağlayan topraklardır. Üç büyük baraj Atatürk, Keban, Karakaya var. Bu üç büyük baraj da, 'Kürdistan'dadır. Tüm Türkiye'nin elektriği buradan sağlanmaktadır. Bu akıl 'Kürdistan'da elektriği keserek, bizim bütün yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı kullanıp, sömürerek bizi elektriksiz, susuz bırakmaktadır. Bu bir sömürge pratiği değilse, düşman hukuku değilse nedir?"
Şimdi bir yandan Türkiye'yi eyaletlere bölmüş gibi siyaset yapacaksınız,
EDAŞ ekiplerini taşlatacak, bölgeye sokmayacaksınız,
Sonra da çıkıp bakım onarım yapılmıyor o yüzden yangın faciası yaşandı tezviratı yapacaksınız. Pek artık ne diyelim...
KİM BU İNSANLAR?
Her bayram aynı tartışmalar yaşanıyor.
Muhalefet Türkiye'nin zengin yüzde 2'lik kesimi tatile çıkıyor, keyif sürüyor. Siz de bunları gösterip bakın ekonomi o kadar da kötü değil algısı oluşturuyorsunuz suçlamasında bulunuyor.
Rakamları ben paylaşayım. Kararı siz verin.
9 günlük bayram tatilinin ilk haftasında otoyol ve köprüleri 21 milyon 67 bin 377 araç kullandı. Biliyorsunuz bayramda yol ve köprüler ücretsizdi. Tabii yap işlet devret şeklindeki yol ve köprüler hariç. Ancak paralı olmasına karşın bu yollardan da 7 milyon 654 bin 309 araç geçti. Tatil beldelerinden gelen fotoğraf ve görüntüler de ortada. Herkes kalabalıktan bir de fahiş fiyatlardan şikayetçi.
Hamaset yapmak yerine, bilimsel verilerle konuşmakta fayda var. Areda-Survey'in son anketinde "Kurban Bayramı'nda şehir dışındayım" diyenlerin oranı yüzde 28,6'ydı... Kimi tatile, kimi akraba ziyaretine ya da yazlığına gitti. Zaten İstanbul'da yolların hali söze gerek bırakmıyor. Kabul edelim ki son yirmi yılda refah seviyemizde gözle görülür bir artış oldu. Ama yeterli mi değil elbette. İnşallah daha güzel günler göreceğiz. Her şey çok daha güzel olacak. Biraz daha sabırlı olmamız gerekiyor o kadar. Bir de alternatifimiz ne? Suya geldiğinde bu yana yüzde 800 zam yapan, Halk Ekmek fiyatını marketler seviyesine çeken, maliyet artışı olmamasına karşın halk ekmeğe yüzde 60 zam yapan İmamoğlu mu?
MİNNAKLARA DİKKAT!
Cumartesi sabahı önce ağabeyi yola atladı. Onu beklerken de kardeşi...
Bugünlerde aracınızın başına gittiğinizde, yola çıktığınızda lütfen dikkatli olun. Sokaklar minnak kedilerle dolu.
Yavru kediler hayatı öğrenme çabası içindeyken, kimi zaman araçların kaportasına saklanıyor. Kimi zaman yollara atlıyor.
Onlar hayatın acemisi, onları koruyup kollamak da bize düşüyor.
Araca binerken kaputa bir iki kere vurmak, yolda biraz daha dikkatli olmak elimizde...
Kalın sağlıcakla