Bayrak indirme olayı, kim ne derse desin, planlanmış bir eylem ve provokasyondur. Ama şu bilinmelidir ki; Bayrakları bayrak yapan üzerinde ki şehit kanıdır. Vatanları vatan yapanda toprakları sulayan o şehit kanlarıdır.
Dahili ve harici bedbahtlar, bütün güçleri ile güçlenen Türkiye’nin yolunu kesmenin peşindeler. Oyun içinde oyunlar oynanıyor. Dış güçler ve içerideki işbirlikçiler ile birlikte tarihte destan yazmış bu milleti birbiriyle vuruşturmak, savaştırmak isteniyor. Etnik ve mezhepsel farklılıkları şovenizmle köpürterek bir iç savaş çıkarmayı hedefleyenler, Türk halkının ferasetiyle bertaraf edilecektir.
Biz birlikte Türkiye’yiz
Türk- Kürk kardeştir, araya düşmanlık tohumları ekende haindir. İki kardeşin arasını bozmak ve birbirini öldürmeleri için hain tuzaklar kurulmaktadır. Ülkemizi parçalamak isteyen veya etkisiz, kontrol edilebilir, zayıf bir devlet isteyen güçlerin etnik ve mezhepsel kavgalar oluşturma çabalarına hep birlikte set germeliyiz Bu hain tuzaklara düşmemeliyiz. Ne Türk ne de Kürt kardeşlerimiz bu hain tuzaklara düşmemelidir. Dış güçlerin ne istediği bellidir. Türk-Kürt, Alevi- Sünni diyerek başka Müslüman coğrafyalardaki benzer oyunları kullanarak ülkemiz halkını birbirini kırdırmak, güçsüz ve parçalanmış bir ülke haline getirilmek istenmektedir.
Biz 76 milyon hep birlikte varız. Vatanımız Türkiye’dir. Biz birlikte Türkiye’yiz. Bayrak inmez, Vatan bölünmezdir. Ama bunun en önemli şartı birlik-beraberlik ve kardeşliği korumaktır. Gücümüz birliğimizdendir. Kendi içinde bölünmüş bir millet, başka milletlerin güdümüne girmeye mahkumdur.
Bayrağımız hiçbir siyasi anlayışın, düşüncenin, ideolojinin simgesi haline getirilemez. Kimse de bayrak üzerinden siyaset yapmamalıdır.
Bayrak bizim için birleştirici bir unsurdur. Kimsede bayrağı kendi amaçları uğruna ayrımcılık veya kendi fikrini yüceltmek için kullanmaya kalkmasın. Bayrağımız bir başkasına karşı üstünlük veya ayrımcılık olarak kullanılamaz. Çünkü o bayrak, 76 milyonunun ortak değeridir. O bayrak hepimizin milli hassasiyetidir.
Kürt kardeşlerimiz kendileri üzerine oynanan oyunu bozmak için bayrak gibi milli hassasiyetlere daha fazla sahip çıkmalıdır. Oynanan oyunları birlik ve beraberlik duygusuyla boşa çıkarabiliriz. Bu bayrağın aldığı renkte dedelerinin de şehit kanlarının olduğu unutulmamalıdır. Çözüm sürecini de yine en çok Kürt kardeşlerimiz sahiplenmelidir. Dağa çıkartılan o çocukların annelerinin yaptıkları eylemleri sonuna kadar desteklemeliyiz. Terörü bitirecek yegane unsurlardan birisi annelerdir. Bu eylemler artarak devam etmelidir.
İzmir’de kurulan ve Türk- Kürt kardeşliğini sağlamaya çalışan Anadolu Birliği Derneğinin yaptığı basın toplantısı ile bayrak indirme olayını kınaması, bayrağımıza sahip çıkması ve annelere verdikleri desteği çok önemli buluyorum. Yine Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in; “Bayrak provokasyonu çözüm sürecini ve bütünlüğümüzü hedef almıştır. Bu bayrak Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı ile hepimizindir” açıklaması ortak duyguları yansıtmaktadır.
Bayrak indirme olayına dönersek, Ne şartlar altında olursa olsun bayrağı indirenler mutlaka etkisiz hale getirilmeliydi. Burada affedilemez bir ihmal veya kasıt görüyorum. Nitekim iktidarda bu ihmal veya kasıt ne olursa olsun yapılanı affetmedi ve sorumluları görevden aldı. Allan birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi bozmasın. Ülkemize ve milletimize tuzak kuranların tuzaklarını, o tuzakları kuranların kendilerine çevirsin.