Televizyon dünyasında bazı programlar sunucularıyla özdeşleşir.Var mısın Yok musun da bunlardan biri. Yıllar önce başka bir isimle Halit Ergenç Kanal D’de sunduğunda yarışma fazla dikkat çekmemişti. Sonra Acun Ilıcalı yaptı, reytingler uçtu.Sonra Fox TV’de Asuman Krause’yle ekrana gelmiş ama beklenen reytingi alamamıştı. Bu format şimdi Ahmet Çakar ile Show TV’ye dönüyor. Ahmet Çakar ilginç bir isim. Dikkatlerin üzerinde olmasını seven bir televizyon figürü.
Yarışmacıları ne kadar konuşturabilecek onu zaman içerisinde göreceğiz. Çakar, daha önce ATV’de Zor Karar’ı sunmuş, pek olmamıştı, belki bu kez olur.
Dinamitle yıkım ve habercilik
National Geographic HD’de Zor Yıkımlar diye bir program yayınlanıyor. O programda bazen bir otelin, bazen bir stadyumun bazen bir nükleer tesisin dinamitle nasıl yıkıldığı anlatılıyor. Yakınlardaki binalar için oluşan riskten, patlamanın şiddetinin çevredeki camlara vermesi muhtemel zararlara kadar çok sayıda hesap yapılıp, yıkım öyle gerçekleştiriliyor.Başbakan Erdoğan’ın cumartesi günü Bursa’da Kentsel Dönüşüm hamlesi çerçevesinde çeşitli illerdeki depreme dayanıklı olmayan binalar dinamitle yıkıldı. Bunlar Türkiye için çok yeni uygulamalar. Uygulama yeni zira zamana karşı yarışıldığı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, dinamit ile yıkıma yeni izin verdi. Aslında hem televizyon haberciliği hem de belgesel yapanlar için harika bir fırsat bu. Hesaplamasından başlayarak bu iş kayda geçirilmeli ve yayınlanmalı zira görsellikle beslenen televizyonlar için buradan fazlasıyla malzeme çıkar...
Rabiatül Adeviyye ve ders çalışmak
Mısır’da darbe destekçileri zafer işareti yaparken demokrasi yandaşları 4 parmak işareti yapıyorlar ve bu şekilde kendilerini darbe destekçilerinden ayırıyorlar. Cumartesi günü gördük ki bu hareketin neyi temsil ettiğini bile bilmeyen spikerler var.
Oysa ekrana çıkmadan önce ders çalışmak gerekir. Gelelim Rabia’nın hikayesine, 752 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak doğar Rabia. Çocuk yaşta anne ve babasını kaybeder, köle olarak satılır. Defalarca kaçma girişiminde bulunur, en son onu kanlar içinde gören efendisi tarafından bağışlanır.
İlk dönem Sufi şairler arasındaki en önemli isimlerden biridir, 801 yılında ölmüştür.