Fenerbahçe dişine göre bir rakip bulmuş, deplasmanda oynamasına rağmen akıllara durgunluk verecek pozisponlar buluyor, ama bir türlü gole ulaşamıyor. İlk pozisyonu hatırlarsak, Şener’le gelişen atakta Sow topu dengeli şekilde arkaya gönderse gol atan olurdu. Dengesiz ve zamanlama hatası ile kaçırılan Fenerbahçe golü vardı. Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu, dünya çapında star gibi gözüken Nani’nin kale dibinden vole vuruşu da gol şansı yaratamadı.
Atromitos’un Napoleoni ile gol şansı yaratmış olmasına rağen kaleci Volkan yine çok güzel bir kurtarışla buna izin vermedi. Rakip takım Fener’in dişine göre... Rahat kazanacağı bir maçtı... Ama kalecileri Gorbunov birkaç tane olağanüstü gol kurtarışı yaptı.
Fener rakibine oyununu kabul ettirmiş görünüyordu. 4-5 tane de mutlaka gol olacak pozisyonlar buldu. Sonunda bunlardan bir tanesini gole çevirebildi.
Fener’in Diego’su takımı adına inanılmaz özverili, yapması gereken başarıyı elde etmek için çok uğraş verdi.
Ama hücum bölgesinde ne Fernandao ne de Sow beklenen düzeyde değildi. Bir de Nani’yi seyrettim, hayal kırıklığına uğradım. Yahu bir dünya starı bu kadar mı top kaybeder! Sanki giydiği formayı küçümser gibi bir şekil ve şemal içinde gözüküyor. Bana göre bir pozisyonu vardı ki, topun dibine girip Sow’u golle buluşturma girişimi doğru değildi. Kişisel becerisini kullansaydı kendisi gol yapardı. Ben böyle bir Nani’den pek hoşnut kalmadı.
Van Persie’nin de son on dakikalık oyuncu olmadığını belirtmek isterim.. Pareire’nın dikkatine bunu sunmak isterim. Fenerbahçe takım olarak sanki bu maçı Kadıköy’e taşımak isteği içindeydi. Ama dünya starı Van Persie, maçın bitimine yakın zamanda attığı kafa golüyle hem kendine yakışan yaptı, hem de takımına ikinci tura taşıyan oldu. Sanki golde de biraz Van Persie’nin rakibine faul yapmış havası vardı.