Ülke gündemi karışık.
Gençler hayatlarında ilk defa tanıştıkları kavramları kavramaya çalışıyor.
Koalisyon, erken seçim, seçim hükumeti, azınlık hükumeti nedir ne değildir derken zaten gelecek kaygıları yaşayan gençler artık daha da kaygılı.
Yeniden terör, yeniden alçakça pusular, yeniden şehit cenazeleri, yeniden suikastler.
Bütün bu gelişmeler ışığında gençlerden hiç olmadığı kadar fazla posta ve e-posta geliyor. Temel soru belli : “Ne oluyor, ne yapacağız?”
Değerli genç arkadaşlar,
Bu ülkede ne gerginlikler gördük, bir gecede kat be kat artan faizler, döviz kurları, terör, faili mechuller.
Elbet bir çıkış yolu bulunacak, yarın bugünden güzel olacak.
Değerli dostlar,
Dolar 3 değil, 13 de olsa, siz morallerinizi bozmayın. Siz kendinize yatırım yapmayı, okumayı, araştırmayı bırakmayın.
Gündemden haberdar olun ama kahvehanedeki amca gibi “O ne demiş, bu ne demiş, o ona bağırmış, bu buna laf atmış” karmaşasından uzak durun.
Moralleri bozmak yok, biz gençler olarak bu ülkenin esas sahipleriyiz.
Morallerimiz en büyük sermayemiz, geleceğe olan ümidimiz tek silahımız.
Nefret duygusuyla bulandırmayalım berrak zihinlerimizi.
Özellikle bu dönemde tarihi okuyalım, yakın tarihi, Cumhuriyet tarihini, 40’ları, 50’leri, 60’ları, 70’leri. Göreceksiniz ki hiçbir şey tesadüf değil. Her dönem uygulanan senaryolardan farklı şeyler değil şu an yaşadıklarımız. Sadece eskisi gibi kuvvetsiz değiliz, bu yüzden bu kadar direnç, bu yüzden bu kadar mücadele.
Bu ülke 100 yıldır birilerinin çok iyi olmasına da, çok kötü olmasına da müsaade etmediği, ortalamada yaşamasını istediği, asansör olarak gördüğü bir ülke olarak gelmiş. Şimdi bu kaderini değiştirmeye, kendi özgür ve özgün kaderini yazmaya çalışıyor. Elbet kolay olmayacaktı, dikensiz gül bahçelerinden geçmiyordu bu yol.
Zorluydu, zorlu da oldu. Daha da zorlu olacak belki.
Biz güçlü olacağız, moralleri bozmayacağız.
Birileri yakabilir, yıkabilir, pusular kurabilir.
Göreceksiniz, biz kuvvetli olursak, diri olursak, bir ve birlik olursak yarın daha iyi olacak.
Moralleri bozmak yok.
Doğru bildiğimizden şaşmak yok.
İnsanları, olayları değil, fikirleri konuşma zamanı şimdi.
Dolar kuru yükselir, dolar kuru düşer,
Yeter ki morallerimiz, inancımız düşmesin,
Yeter ki bu mücadele, bu bayrak, bu sancak düşmesin…
Not 1: Şehit haberleri yüreğimizi yakıyor. Allahtan sabır diliyorum bütün milletimize. Necip Fazıl’ın dediği gibi “Sanmasınlar bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet bizimdir”
Not 2 : Mensubu bulunduğum Star Medya Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak’a kurulan korkakça pusuyu kınıyorum. Mücadelesini kalemle, fikirle sürdürene ancak korkaklar silahla, kurşunla yaklaşır. Tüm Türk medyasına ve STAR ailesine geçmiş olsun!