Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nu bu sene her zamankinden daha fazla merakla bekleyenler var. Bekliyorlar zira Rapor’da Hükümet’e çok ağır eleştiriler getirileceğini düşünüyorlar.
O zaman söyleyeyim, Rapor hiç de bekledikleri gibi olmayacak.Raporda Demokrasi Paketi’ne övgü olacak, Çözüm Süreci için güzel ifadeler kullanılacak. Peki ya, Gezi Parkı ve olumsuzluklar diye bekleyenlere şunu söyleyeyim, Rapor’da olaylardan bahsedilecek ama yorum yapılmayacak...
***
Bir çifte standartın altını çizeyim. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, İlerleme Raporu’nun Kurban Bayramı’ndan önceki ya da sonraki hafta açıklanmasını istedi.Son derece normal ve haklı bir istek bu. Madem Brüksel işlerini Noel ve benzeri dini hassasiyetleri göz önüne alarak yapıyor, Türkiye’nin de hassasiyetlerini göz önüne almalıydı. Almadılar, Bakan Bağış da beklenen açıklamasını bayram sonuna bırakacağını Brüksel’e bildirdi... Bunu uzun uzadıya anlatmamın sebebi, “Hükümet Rapor’u bilerek bayrama getirdi” tarzı şeyler yazılıp çizilecektir, haberiniz olsun durum tam tersi...
***
Gelecek sene yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri, AB Komisyonu Başkası Barosso’nun NATO’ya Genel Sekreter olma ihtimali, açılması için çalışılan müzakere başlıkları... Devam eden ve hala fazlasıyla çaba gösterilen üyelik süreciyle ilgilenen medya kuruluşu pek kalmadı artık. Gözler daha çok, “Brüksel’den iç politika için ne malzeme çıkarırız acaba?”ya kurgulu... “Ya benimsin ya toprağın” mantığına benziyor bu. “Benim fikrim iktidardaysa her şey iyi olsun benim fikrim iktidarda değilse iyi hiçbir şey olmasın.”Böyle yaşamak ne zor şey...
***
Bu ülkeyi herkes dilediği gibi sevmekte, daha iyi bir Türkiye’ye ulaşmak için farklı siyasi tercihler yapmakta serbest... Ama bu yol uzun geliyor kimilerine. O yüzden hala demokrasi dışı yollara sapmayı ya da ülke ne kadar zorda kalırsa o kadar iyi diyebilenler var.Vah vah onlara...