Basına yansıyan haberlere göre geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, 2 aydır 7 bakanlıkla birlikte çalışma yürüttükleri Uyuşturucuyla Mücadele Eylem Planı’na Pazartesi günü (Bugün) Bakanlar Kurulu’nda son şeklini vereceklerini açıklamış.
Çok iyi, her vatandaşın sevinmesi, büyük bir memnuniyetle karşılaması gereken bir haber.
Ülkemiz Türkiye’de uyuşturucu meselesinin iki boyutu var.
Birincisi, kullanımı bazı bölgelerde, bazı çevrelerde on yaşlarına kadar düşen ama yaygınlığı batı ile henüz mukayese edilemeyecek esrar, bonzai gibi müsibetlerin tüketimi.
Bu tüketim alışkanlığı başlangıcına batı ülkelerinin bazılarında görülen yaygınlığa ulaşmadan kamu otoritesinin müdahale edeceği haberlerini duymak sevindirici, bu sürece katkı verecek herkesi şimdiden kutlamak gerekiyor.
Ülkemizde uyuşturucu meselesinin ikinci boyutu ise Afganistan’dan, Pakistan’dan gelerek batı ülkelerine giderken ülkemiz topraklarından geçen büyük uyuşturucu, özellikle de eroin konusudur.
Bu uyuşturucunun çok büyük, adeta kısm-ı azamı Türkiye’de tüketilmemektedir ama bu geçiş sürecinin ülkemizde yarattığı tahribat muhtemelen ülke içi uyuşturucu tüketimi kadar büyüktür, hatta, bir dizi açıdan, mukayese bile edilemeyecek kadar da daha vahimdir.
Bu Afganistan’dan kalkan, Türkiye’den geçerek batı Avrupa’ya, ABD’ye ulaşan eroin ülkemizde güvenlik güçlerini tahrip etmiştir, sınır güvenliğini, gümrükleri tahrip etmiştir, yaşadığımız iç savaşın finansmanında kullanılmış, yani on binlerce vatandaşımızın ölümüne neden olmuştur.
Ben, bir vatandaş olarak, bu konuyla çok amatörce ilgileniyorum, basında çıkan, iç tüketim değil uyuşturucu ticareti haberlerini bilgisayarımda bir folderda saklıyorum, bunları beraber okuduğumda başka bir Türkiye, hiç konuşulmayan başka bir Türkiye’yi gördüğümü düşünüyorum ve işin çok ilginç tarafı bu haberlerin basında fikr-i takibi yapılmıyor (neden?), bu meselelerin devlet içinde nasıl takip edildiğini de öğrenemiyoruz.
İşte size bazı küçük sıradan örnekler; sütunda yerim uygun olsa sayfalarca yazabilirim, rastgele bir tercih sunuyorum.
Star gazetesi: 22 Ekim 2011, Diyarbakır Lice’de iki ton esrar ele geçti. Aynı haberde, son oy ayda (2011) Diyarbakır’da on ton uyuşturucu yakalandığını öğreniyoruz.
Star’ın kardeş kanalı 24’den 15 Kasım 2010 tarihli bir haber: İstanbul’da son 22 aydaki 69 bin 254 operasyonda, 15 ton 376 kilogram eroin, 6 ton 736 kilogram esrar, 319 kilogram kokain, 671 bin 416 adet extacy, 2 milyon 721 bin adet caqtagon hap, 166 kilogram afyon sakızı, 479 kilogram amfetamin ve 59 kilogram metamfetamin ele geçirildi. Operasyonlarda, 102 bin 671 kişi gözaltına alındı.
Star gazetesi: 12 Haziran 2011, Şemdinli olaylarının baş aktörü olduğu iddiasıyla tutuklanan “İyi Çocuk” Astsubay Ali Kaya’nın, askeri mahkemece serbest bırakıldıktan sonra yeni kaos planları yaptığını Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadeyle ortaya çıkaran İlker Demir’in, Korucubaşı Yasin Benek ile de irtibatlı olduğu ortaya çıktı. İlker Demir’in yakalandığı operasyonda gözaltına alınan 9 kişiden biri olan ve tutuklanan Şırnaklı Korucubaşı Yasin Benek’in Kilis’te uyuşturucu imalathanesi olduğu belirlendi. Kaos eylemlerinin uyuşturucu parasıyla finanse edilmek istendiği değerlendiriliyor.
Star gazetesi, 22 Temmuz 2012 Sedat Laçiner’in köşesi: Önceki gün Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ın yaptığı açıklamalara göre örgüte ait tek bir operasyonda yakalanan uyuşturucunun piyasa değeri 1.7 milyar liradır. Yani yaklaşık 1 milyar dolar. Bu rakam neredeyse Ermenistan devletinin bir yıllık ihracatına denk. Başka bir deyişle PKK uyuşturucu işinden bazı ülkelerin ihracat rakamları kadar, hatta çok daha fazla para kazanıyor.
Umarım bu konular ve fikr-i takipleri de “Uyuşturucu ile mücadele eylem planına” dahil olurlar.