Yapılan yorum, yazılan yazı, hazırlanan rapor, kaleme aldığımız bu makale, bastığımız kitap... Bunların hepsi birer "fikri mülkiyet hakkı"... Dijitalleşmenin gelişmesi ile ortaya çıkan tablo karşısında yeni gelişiyor bu alan... Bugün mevcut yasalara göre dijital ortamda telif haklarını nasıl koruyabiliriz, buna değinmek istiyorum. Diyelim ki "bir internet sitesi sizin yazdığınız bir makaleyi alıp kaynak ve yayın bilgisi paylaşmayarak sanki kendi çalışmasıymış gibi yayınlamıştır". İşte bu siteye ve yöneticilerine karşı neler yapabiliriz?
Hukuk davaları
Hukuk davaları kapsamında, üç dava türü karşımıza çıkar. Birincisi "Tecavüzün Kaldırılması" davasıdır. Bu davada telif hakkı ihlalinin hukuka aykırı sonuçlarının tümünün kaldırılması talep edilecektir. İkinci tür dava ise "Tecavüzün Durdurulması" davasıdır. Burada ortaya çıkması ihtimali olan bir telif hakkı ihlalinin doğması engellenir. Daha önce izinsiz yayın yapan sitenin bir kez daha bunu yapacağını anlamışsınızdır, bunu önlemek için bu davayla alınacak ara ve esas kararlar ilgili siteye bildirilir, böylece henüz içerik internette yayılmadan tecavüz engellenmiş olur. Tüm bunlar sizde bir zarar oluşturmuşa bunun tazmini için maddi ve manevi tazminat davası açabilir ki bu da üçüncü dava türüdür. Zararın maddi boyutunun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmakta ve bu alandaki standartlar dikkate alınmaktadır. Dikkat etmek gerekir ki kaldırma ve durdurma davaları için ihlalin olması yeterli iken; tazminat davalarında ihlali yapanın kusurlu olması şarttır. Buradaki kusur, bilerek veya bilmesi gerektiği halde ihmal etmesi suretiyle doğar. Örneğin bir internet haber sitesinde çıkan bir makaleyi haberleştirmek bir ihlal oluşturmaz iken bu makalenin bir haber gibi kaynaksız verilmesi telif ihlalini gündeme getirecektir.
Eylem suçsa...
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun (FSEK) 71. ve 72. maddesinde birtakım suçlar düzenlenmiştir. Buna göre telif hakkına tabi bir eseri, hak sahibi kişilerin yazılı izni olmadan, kullanan, kaydeden, işleyen, değiştiren, açık erişim sağlayan, yayımlayan, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezası verilebilecektir. Yine bu konudaki tedbirleri içeren teknolojileri bozan ve etkisiz hale getirenlere de altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilebilecektir (m.72). Bu durumlarda yapılması gereken, savcılığa konuyu intikal ettirmek, şikayetçi olmaktır.
Uyar-Kaldır
Gelelim son ve mühim düzenlemeye. FSEK'e göre (ek m.4) dijital alanda eser sahiplerinin bizzat kendisi veya bağlantılı hak sahipleri (yazar için gazete, haber için kanal, kitap için yayınevi vs. gibi) içerik sağlayıcılara başvuru yaparak, ihlale konu içeriğin kaldırılmasını isteyebilecektir. İçerik sağlayıcı internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişilerdir. Gazete, yayınevi olabileceği gibi herhangi bir site, bir blog da içerik sağlayıcı olabilir. Uyarının sitenin bildirdiği e-posta adresine yapılması mümkün olabileceği gibi, talebin e-tebligat veya normal posta yoluyla yapılması, noter kanalı ile gönderilmesi de mümkündür. Önemli olan içerik sağlayıcıya ulaşması ve ulaştığının ispat edilebilir olmasıdır.
İhlal, buna rağmen devam ederse savcılığa başvuru yapılarak, "üç gün içinde" servis sağlayıcısından ihlale devam eden içerik sağlayıcısına verdiği hizmetin durdurulması istenir. Böylece içerik sağlayan sitenin hizmeti durur. Daha sonra ihlalin durdurulması halinde içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanması mümkün olabilecektir. Telif ihlalleri ile mücadele konusunda önemli bu sistemi işler kılmak gerekiyor. Yine yeni düzenlemeyle bu kapsamı genişletmek ve sosyal medya şirketlerini ve arama motorlarını da bu maddeye dahil etmek şart!