Beşiktaş ligin ikinci yarısına Trabzon deplasmanında başladı. Trabzonspor ile karşı sahada oynamak başlı başına bir itici güç olmalıydı. Ayrıca Kasımpaşa’nın maçı tekrarı durumu ortaya çıkmıştı ve bu zirveye yapışma yolunda yeni bir heyecan verici konsantrasyon kaynağıydı. Ama devre arası hazırlıkları yapmış, yaralarını sarmış sayılacak Beşiktaş, maçın hiç havasında değildi! Futbola soğuktu! Önemli beklentiler yaratan oyuncuları, Fernandes, Oğuzhan, Olcay, G.Töre hiç havalarında değildi. Bu hem onların eksiğiydi hem de onları maça hazırlayan teknik adamın sorunuydu. Biliç ne yapıyordu? Pek bir şey yapmıyor ya da yapamıyordu anlaşılan. Sahada bir arayışını gözlemiyorduk. E ‘iyi’ oyuncularını da forma sokamamıştı!
Dün de dinamik, arayıcı, kendine güvenen, iştahlı bir Beşiktaş gelmedi sahaya. Lig sonuncusu, sıkıntılar içinde bir maceraya atılmış Kayseri Erciyesspor karşısında da bu hal hiç iyiye alamet değildi. Hani oyuncular elde bir ya, artık Biliç’in sorgulanması gerekecekti.
Hikmet Karaman maç öncesinde de topu kullanacak beceri düzeylerinin olmadığını, bunun için o işi Beşiktaş’a bırakacaklarını, kapanıp, ani çıkışlarla gol arayacaklarını açıkladı. Zaten futbolda çok farklı, hoca cinliklerine dayalı özel çeşitlemeler yok.
Karaman topu Beşiktaş’a bıraktı, ama usta ayaklarına karşın Beşiktaş’ın beceri düzeyi yüksek değildi! Fernandes gene ‘koşan’ adamdı ya koşuya ilk goldeki vuruşunun dışında beklenen beceriyi ekleyemedi. Beşiktaş aranan, beklenen ‘çabukluk içinde beceriyi’ ilk kez devre biterken bulunan golde gösterdi. Biliç’in çözmesi gereken, işte bu, takımın yapabileceğini her zaman uygulamak için çaba harcamaması.
Beşiktaş 2. yarıya sakin başladı, Erciyes artık kilidi açıp, açılmıştı. Gol arayacaktı. M.Yıldırım’ın şutunda top Tolga’nın elini sıyırıp, direkten dönünce Beşiktaş uyandı! Biraz tempo artırdı ve iki gol birden buldu. Ama ilginçtir, daha 60.dakikada işinin bittiğini sandı! Durgun oyunu nerede ise bırakmış Erciyes’e umut oldu bu. Beşiktaş’ın duraksayarak, avantajını riske atışı, havlu atmış rakibinin ayağa kalkışına destek oluşu, şaşırtıcıydı. Ve ilginçtir Karaman’ın hamleleri takımını toparlarken, Biliç’in hamleleri Beşiktaş’ı geriye attı.