İlk yarı bitti, skor: Rizespor: 2 - Trabzonspor: 0... Skora bakınca Rizespor’un çok iyi, Trabzonspor’un kötü olduğunu demek için; maçı seyretmemiş olmak lazım. Maçın 41. dakikaya kadarki hakimi Trabzonspor’du. Pozisyon buldu, penaltı kazandı. Daha sonra belki de penaltı verilen pozisyondan daha net iki penaltı pozisyonunu hakem es geçti. Bütün bunlardan yararlanamayınca; Trabzonspor savunmasının ağır oyuncusu Douglas’ın yanından Kweuke yürüyerek geçerek ilk golü attı. Bir anlık şaşkınlık, toparlayamadan ikinci şaşkınlığı getirdi. Çaykur Rizespor’un bile beklemediği bir netice ile ev sahibi ilk yarıyı kapatmış oldu.
Bence Trabzonspor’un ilk yarıda oynadığı futbolla sonuç orantılı olmadı. Moral bozukluğu ikinci yarıda da devam etti. Baskılı oynayan Trabzonspor, golü atan ise yine Rizespor oldu. Çünkü Trabzonspor’da herkes vatan kurtaran aslan rolüne soyununca, takım oyunu ortadan kalktı, daha disiplinli oynayan Çaykur Rizespor dakika olarak az topa sahip olmasına rağmen farklı kazandı.
Yeni başkan ve yönetim belki skordan dolayı moral bozukluğu duyabilirler. Ama Trabzonsporlu futbolculara bir teşekkür etmeliler. Çünkü gerçekleri ortaya koydular. Trabzonsporlu futbolcular; “Hedefiniz olan 50. yıl şampiyonluğuna bizimle gidemezsiniz. Görün ve gereğini yapın” dediler.
Bence maçın özeti bu...
Teknik sorumlu Sadi Hoca, sezon sonuna kadar devam eder mi, etmez mi bilemem. Ama eğer devam edecekse, Douglas gibi ağır futbolcularla savunma hattını kuracaksa, dün aldığı neticeden başka sonuç alma şansı yoktur. Bir de “Bu futbolcular Türkiye’de yok” diye yabancılar transfer ediliyor. Bu; Türk futbolculara karşı yapılan ayıp ve yazıktır. Douglas gibi bir futbolcuyu transfer eden ben olsaydım; vallahi sokağa çıkmazdım!
Bu arada Çaykur Rizespor kalecisi İtandje’ye ayrı bir parantez açalım. Dün gece sahanın yıldızıydı.
Hikmet Karaman da takımını disiplin içerisinde oynattı. Takımını iyi konsantre ettiği için de tebrikler...