Büyük liderlerin hayatlarında bedenen de genç ve dinç olmalarının da rolü elbette ki küçümsenemez.. Yani, her genç yöneticinin tecrübesizlikle; kezâ, her yaşlı yöneticinin de hareketsizlikle malûl olduğunu söylemek her zaman doğru olmaz.. Ama, 'Papa 2. Yuhanna Paulus'un 22 sene öncelerde, konuşamaz ve hareket edemez hâle geldiği halde, 'Ben İsâ Mesih'in makamında nöbetteyim, hayatta olduğum halde, o makamı nasıl bırakırım?' diyerek vefatına kadar ayrılmayışındaki tavrı, siyasette kendilerini vazgeçilmez zannedenlerde sık sık görülür
Ama, ileri yaşlarda, iktidardan gitmemekte ısrar edenlerin hem kendilerine, hem de başında bulundukları sisteme zarar verdiklerine dünya siyaset tarihinden pek çok örnekler vardır.
Sovyet Rusya'nın sergilediği tablo bu açıdan ibret vericiydi..
Stalin 1953 yılında öldüğünde yerine geçen Nikita Kruşçev, 10 yıl kadar iktidarda kaldıktan sonra, Komünist Partisi Yüksek Presidyumu'nca azledilmiş ve Komünist Parti Birinci Sekreteri Leonid Brejnev, asıl yönetici olmuştu. Ama, Brejnev, 1982'de ölünce.. Komünist Parti, istihbarat birimi KGB'nin eski başkanlarından yaşlı bir zat olan Yuri Andropov'u liderliğe getirmiş; Andropov da 2 sene dolmadan ölünce.. Yerine getirilecek kişiyi bulmakta zorlanan Komünist Parti, yine yaşlı birisi olan Victor Çernenco'yu liderliğe getirmişti.
Ama, 1 yıl geçmekteyken Çernenco da vefat ediverdi.. 3 sene içinde 3 lider değişimi ortaya ciddî bir buhran çıkarmış ve nihayet, genç bir lider olarak Mihail Gorbaçev sistemin başına getirilmiş ve onun yönetimi de, 5 sene sonunda, Sovyet Rusya Komünist İmparatorluğu'nun bütünüyle çökmesini önleyememişti..
*
Bunları niye mi anlatıyorum?
Birleşik Amerika'da yeni Başkanlık seçiminin yapılmasına 9 ay kadar bir zaman kaldı.
Ama, kimin aday olacağı henüz de belli değil.. Önceki Başkan Trump'ın, yenilgiye uğradığı 2020 Seçimleri'ndeki sonuçları protesto etmek üzere, tarafdarlarına, Kongre binası Capitol'ü basmaları yolunda yaptığı dolaylı çağrıyı takiben 6-7 kişinin ölümüyle noktalanan büyük karışıklıklar hakkında açılan pek çok yargılama dosyasından temize çıkıp, aday olabileceği hususunda bir kesinlik yok.. Ki, yargılama dosyaları arasında yolsuzluk ve tecavüz iddiaları da var..
Yine de Cumhuriyetçi'lerin içinde henüz kendisini geride bırakacak bir aday bulunmayan Trump şimdi 78 yaşında..
Ve Demokratlar'ın adayı olarak tekrar aday olacağı sanılan Joe Biden ise 81 yaşında olup, konuşma ve davranışları giderek kontrolsüz hale geliyor ve o da, yine aday olmaya hazırlanıyor gibi.. Bu yüzden, Trump tarafından, onu gülünç hale düşüren taklidleri yapılmakta.. Ama, kendisi başkan seçilecek olsa, o da Başkanlık döneminde Biden'ın yaşına gelecek..
Ama, Amerikan toplumu yeni lider figürlerini ortaya çıkaramıyor.. Adaylığa soyunanlar da, kamuoyunun ilgi ve itimadını celbedemiyor.
Ama, Biden gün geçtikçe daha bir tuhaflaşıyor.. Nitekim, 20 Ocak günü medya elemanlarının kendisine sordukları, 'füze ve bombardımanlar Husî'leri durdurmaya yetecek mi?' sorusuna 'Hayır..' diyor; 'Devam edilecek mi?' sorusuna da 'Evet..' karşılığını veriyor.
Bir Amerikalı gazeteci, dün, bu cevaplar karşısında, 'Abraham Lincoln internetten bahsediyor, Albert Einstein bileşik faizin erdemlerini övüyor..' benzetmesi yapıyordu.. Yazar, ayrıca, 'Husîlere karşı bir hafta süren ve anayasaya aykırı ve kesin olarak etkisiz bombalamalar'dan da söz ediyor, bu kararlarını Kongre'den izinsiz yaptığı için ve şöyle devem ediyor:
'Hamas'ın 7 Ekim'deki ölümcül saldırısından bu yana Biden'ın İsrail politikası açıkça felaket oldu. Gazze'de 23.000 Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlanan askerî harekât boyunca, (...) Netanyahu'yu kucaklamaya devam ediyor ; okulların, hükümet binalarının ve hastanelerin kasıtlı olarak yok edilmesi; ve bölgede hatırlatıp, 'sanki bütün bunlar kötü değilmiş gibi, Netanyahu artık ABD Başkanının 'bir Filistin devletinin olmayacağı'na dair açıkça söz veriyor.
Yine de Biden'ın gündeminin büyük kısmı siyasî engellerle sekteye uğrasa da, bu savaşa desteği sürdürmek için, İsrail'e daha fazla silah nakletmek için Kongre'yi by- pass etti.
Biden'ın ilk döneminin başlarında ABD'yi Afganistan'dan çektiğini unutmak kolay. O zamandan beri, ileriyi göremeyen bir Soğuk Savaş güç gösterisine geri döndü.
Ancak Biden'ın kendi sözleri durumu bundan daha iyi özetliyor:
Çalışıyor mu? Hayır.
Devam edecek mi? Evet.'
*
Evet, Amerikan emperyalizminin sonu da, Sovyet Rusya Komunist İmparatorluğu'nun âkıbetine doğru mu koşuyor?
*