'Yeni umut, yeni yaşam, demokratik öz yönetim’ 19 Eylül Cumartesi Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde gerçekleşen bir panelin adı. Bu panelde yer alan konulardan biri; Demokratik öz yönetimde öz savunma ve gençlik. Açılış konuşmasını yapacak olanların arasında HDP yöneticileri de var.
Aynı isimle bir panelde İstanbul Üniversitesi’nde geçen hafta içinde gerçekleştirilmek isteniyor. Panellerde konuşmacı olarak dikkat çeken isim Sabahat Tuncel. Hukuk fakültesinde yapılmak istenen bu panelde polisin müdahalesi sonrası olaylar yaşandığını burada hatırlatalım.
Mimar Sinan Üniversitesi’nden Ege Üniversitesi’ne, Bilgi Üniversitesi’nden Yıldız Teknik Üniversitesi’ne, ODTÜ’den Anadolu’daki birçok üniversiteye kadar terör örgütü yandaşlarının gerçekleştirdiği faaliyetleri daha önceki yazılarımızda dile getirdiğimiz için tekrar buraya koymanın bir anlamı yok.
Üniversitelerdeki bu durum, ülkemizde hiçbir dünya ülkesinde göremeyeceğimiz görüntülere sebep oldu desek yanlış olmaz. Şehit Savcı Selim Kiraz’ın faillerine güzellemeler gönderen ve eylemlerine destek veren görüntüler bunlardan bir kaçı sadece. Gelişmiş ülkelerdeki her şeyi ülkemizle kıyaslama huyundan vazgeçmeyenlerin cevaplayamayacağı soruların başında hangi ülkede özgür düşünce maskesi altında terör faaliyetlerinin gerçekleştirilebildiği sorusudur.
Geçen hafta içinde ise üniversite öğrencilerinden gelen birkaç mesaja dikkatinizi çekmek istiyorum;
‘Seçim öncesinde devam eden operasyonların kısa süreli ve göstermelik olarak yapıldığını düşünüyordum. Bu konuda yanılmışım. Lakin artık üniversitelerde de PKK sempatizanlarının yaptıklarına katlanamayacak dereceye geldik’ (İstanbul Üniversitesi, A.Y)
‘Barış sürecinde gerçekten barışı bizler isterken örgüt sempatizanları ellerinden geldiği kadar barışı istemeyen davranışlarda ve tacizlerde bulundular. Bunlara nereye kadar sabredeceğiz bilmiyorum. Ama artık bu örgüt sempatizanlarının yüzünden herkes rahatsız. Eğer önlem alınmazsa bazı üniversitelerde öğrenciler arasında kanlı olayların başlaması an meselesi.’ (Yıldız Teknik Üniversitesi, H.T)
7 Haziran sonrasında PKK terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonların devam etmesi ve etkili sonuçların alınması, halkımız nezdinde memnuniyet uyandırmıştır desek yanlış olmaz. Özellikle yurt içinde ve yurt dışında kırsal kesimin yanında şehir merkezlerinde taviz vermeden devam eden operasyonların sonrasında artık beklenen diğer bir adım üniversitelerde benzer bir operasyonların ne zaman yapılacağı sorusudur. Tabi burada operasyondan kastımız PKK terör örgütü yandaşlarının yaptığı faaliyetlerle ifade özgürlüğü maskesi altında diğer düşüncede olan öğrencilere uyguladığı baskıyı engellemeye yönelik olmasıdır.
Üniversitelerde bazı akademisyen, dekan hatta rektörlerin bile PKK terör örgütü elemanlarının faaliyetlerini özgürlük söylemi ve maskesi adı altında desteklediği sır değil. Özgür düşünceye sahip çıkma adına üniversitelerde terör örgütünün yaptığı yanlışlıklara sahip çıkan ve göz yuman akademisyenlerin varlığı maalesef gerçek anlamda gelişmiş ülkelerden ne kadar geride olduğumuzu gösteriyor. Ankara Tren Garı patlamasından sonra ‘Öfkeliyiz, İsyandayız’ afişleri altında üniversitelerde derslerin boykot edilmesine ses çıkarmayan akademisyen ve dekanların boykota destek vermek istemeyen öğrencilerin haklarını korumaları akıllarına gelmemiş olacak ki tek taraflı özgür düşünceyi savunmaktan bile kendilerini alıkoyamıyorlar.
Gelişmiş hiçbir ülke de terör faaliyetlerine destek veren bir insanın bırakın rektör, akademisyen olması bile söz konusu olamazken bizim ülkemizde bu durumun ne ile izah edilebileceği ise hala merak konusu.
Üniversitede okuyan kız öğrencinin attığı bir mesaj ile yazımızı toparlayalım ‘ Her gün annemin ve babamın beni endişe ile arayıp kızım aman dikkat et diye nasihatlerine maruz kalıyorum! Artık üniversitelerde terör örgütlerinin etkinliklerine dur denmeli. Çok merak ediyorum, üniversitelerdeki terör ne zaman bitecek?’