Yavaş yavaş üniversite tercih dönemine yaklaşıyoruz. Tercih yaparken dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var. Öncelikle kataloglara sakın aldanmayın. Bir üniversite katalogunun iyi olması onu hazırlayan reklam ajansının iyi olduğu hakkında fikir verebilir, üniversitenin değil.
Maalesef pek çok üniversitemiz Slav ırkından mankenler getirtip çimlere yayılmış ders çalışan öğrenci pozu verdirterek kataloglara koyuyor. Binlerce masum liseli de bu fotoğraflara aldanıp o üniversiteleri tercih ediyor. Ama okula gelip o kızları bulmak istediklerinde hüsrana uğruyorlar çünkü onlar muhtemelen o sırada başka bir üniversitenin katalog çekimlerinde.
Zaten dikkatli bakarsanız o resimlerdeki inanılmaz mantık hatasını görebilirsiniz. Güzeller güzeli bir kız elinde deney tüpü güya laboratuvar dersinde... Böyle bir şey mümkün mü? O güzellikte bir kız deneyle falan uğraşmaz, sınıftaki herhangi bir erkeğe “Canım şu deneyi halledebilir misin, benim ojelerimi tazelemem gerekiyor” demesi yeterlidir. Ben yıllarca çok sayıda kızın ödevini, projesini yaptım, yeri geldi hocalara onlar adına not için yalvardım. Ama karşılığında hiçbir şey alamadım. Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum, beni çok üzdüler.
Gelelim hangi bölümü seçeceğinize. Aşağıdakileri okumadan bölüm tercihi yapmayın.
FELSEFE
Bunların okula başladıktan bir iki sene sonra devreleri yanıyor. Birlikte misket oynadığım, komşunun bahçesinden erik çaldığım çocukluk arkadaşım yıllar sonra bana evde salçalı tost yaparken “Acaba dünya diye bir yer aslında yok mu, ya bütün bunlar zihnimizde yarattığımız bir yanılsamaysa” dedi. “Dünya var” dedim. “Kanıtın ne?” dedi. “Tost yanıyor” dedim. “Bu bir kanıt mı sence?” dedi. “Abi tost yanıyor” dedim. Ve tost yandı. Saçmasapan bir soru yüzünden yemeğimizden olduk.
MÜHENDİSLİK
Bu bölümde kız öğrenci sayısı sıfır ile bir arasında değişiyor. Bunu bile bile mühendislik seçmek nasıl bir mantıktır anlamış değilim. Üniversiteye niye gidiyorsun ki o zaman? Erkek liselerinde bile daha fazla kız oluyor.
ULUSLARASI İLİŞKİLER
İSMİ gerçekten çok havalı. Ama durağan bir sektör olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Diplomat olma hayalleriyle bölüme gelenler mezun olduklarında genelde babalarının işine geri dönüyor. Bunun sebebi gayet net: Yeni ülkeler kurulmuyor. Elbette zahmetli bir iş, bunun bayrağını milli marşını ayarlamak gerçekten kolay değil. Çok az insan yeni bir ülke kurmaya girişiyor.
Tabiatıyla uluslararası ilişkiler mezunları boşta kalıyor.
HEMŞİRELİK
EN çok istediğim bölümdü. Öğrencilerin tamamına yakını kız oluyor. Eğer akrabalar “Hangi bölümde okuyorsun?” diye sorduklarında biraz utanmayı baştan kabul edersen güzel bir eğitim hayatı seni bekliyor. Elbette mezun olduktan sonra hemşirelik yapmak zorunda değilsin. Erkekten hemşire olmaz. Geçen ay hastaneye yattığımda bana erkek bir hemşire verdiler, yemin ederim tıptan soğudum.
PSİKOLOJİ
Bu bölümü seçeceklere tavsiyem önce bir psikologa görünmeleri. “Her şey aslında sende bitiyor” cümlesini kurmak için dört sene dirsek çürütmeniz gerekmediğini oracıkta anlayabilirsiniz.
İŞLETME
TIBBI bitirdiğinizde doktor, mühendisliği bitirdiğinizde mühendis, eczacılığı bitirdiğinizde eczacı, işletmeyi bitirdiğinizde ise mezun oluyorsunuz. Mezun olmak da son yıllarda tek başına yeterli gelen bir vasıf değil. İşletme öğrencileri genellikle girişimcilik kulübü kurarlar ve çoğunun eğitim hayatı boyunca yaptığı tek girişim bu olur.
COĞRAFYA
BİR grup coğrafya hocasının işsiz kalmaması adına coğrafyanın hala bilimden sayılması beni üzüyor. Ben bu kadar yerinde sayan, gelişime kapalı bilim görmedim. Diğer bilimlerde bir buluş, bir beyin fırtınası olur ama coğrafyada değişen bir şey yok. Karadeniz’de dağlar denize yıllardır paralel, Ege hala girintili çıkıntılı ve İtalya sakin bir şekilde çizmeye benzemeyi sürdürüyor. Yani coğrafyada hiçbir şey değişmiyor ama coğrafya hocalarının maaşları sürekli değişiyor. Bugün 2 bin liraya yakın maaş alıyorlar. Çok yazık.
twitter.com/beyinsiz_adam/