Hazırlık maçı talep etmenin ve yapmanın belirli kuralları, şekli, şemali, mantığı var... Dostlar alış-verişte görsün misali, maç ayarlanmaz. Son yaptığımız iki özel maçı kazanmamıza rağmen, rakipler amaca uygun olmadığı için; hazırlık hedefimize uymadı.
Afedersiniz... Son Dünya Şampiyonu Fransa ile oynayacaksan, onlarla nasıl başa çıkacağımızı, Özbekistan’la mı test edeceğiz?
Hatta Yunanistan bile uygun rakip değildi. Adamlar “Bu özel maç da nerden çıktı?” diye hayıflanarak oynadılar. En az ve en düşük ölçekli istek içinde bile değillerdi. Maç bitse de gitsek havasındaydılar. Fransa ve İzlanda için bunlar mı bize ışık/umut/yol gösterecekti? Maçı yazıma “Şaka mı” diye başlık atmıştım. Haksız mıyım?
***
Öyle dağınık durumdayız ki; Türkiye’nin kalbur üstü spor adamlarını bir araya toplayıp, onlara ideal milli takım seçmesi yaptırın. Hiçbirisi birbirini tutmaz.
Yunanistan ve Özbekistan milli maçlarının kadroları da; bu dağınıklığın resmi tutanağı olurcasına, karma karışıktı. Sen sezon öncesi hazırlığı yapmıyorsun ki, futbolcularının ne durumda olduğunu öğrenmeye kalkasın. Hazır, defalarca beraber oynamış, fişek gibi takımın olacak ki; dünya şampiyonuna kafa tutabilesin.
Sana hiçbir şey vermeyecek saçma-sapan rakiplere karşı hazırlık yapıp aldığın iki galibiyetle, mecburen umuda kapılacaksın. Ama bu Fransa seni dörtler... Haberin olsun!
Yok, “Zaten benim asıl hedefim Fransa değil, İzlanda’dır” diyorsan da, ona bile hazır değilsin. Gerçi gençler iyi mücadele etti, iyi oynadı, hatta umut da verdi ama; önümüzdeki rakipler için umut yetmez, iddia ve güç sahibi olmalısın. Yeniler ve gençlerden, kaçı kaç kere beraber oynadı?
Özbekistan’a karşı, şu yaşımda ben de çıksam iyi oynarım. Birbirimizi aldatmayalım. Göreve gelmeden önce, göreve geleceği çok önceden belli olan bir teknik direktör; önüne konan hazırlık maçı listesine muhalefet şerhi koyamadı mı?
Bundan taa 7 ay öncesinden federasyonla dirsek temasına başlayan Şenol Güneş, daha aklı başında rakipler için diretemez miydi? Özbekistan tercihi nedir? Tam bir komedi!