Ülkemizde düzenlenen film festivallerine İstanbul’dan bir yenisi daha ekleniyor. Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Derneği (TESİYAP) tarafından 14-30 Kasım 2013 tarihlerinde düzenlenecek olan Uluslar arası Boğaziçi Film Festivali, yarışmalı bölümleriyle kapsamlı bir etkinlik olarak sinemaseverlerle buluşacak. Türk sineması günü olarak kabul gören 14 Kasım’da başlayacak olan festival, kısa filmde çok önemli ödüllerle Türkiye’de kısa filmle ve sinemayla ilgilenenlerin önünü açacak. Yarışmada 50 bin TL tutarındaki büyük ödül, Türk sinemasında en özellikli yerlerden birine sahip ve 30 Kasım 2009’da kaybettiğimiz Ahmet Uluçay adına veriliyor. Yarışmalara son katılım tarihinin 16 Eylül 2013 olarak belirlendiği ve etik, estetik ve teknik bütünlüğe sahip filmlerin yarışacağı festivalde, büyük ödülün yanında En İyi Kısa Film, En İyi Belgesel ve En İyi Animasyon ödülleri 25.000’er TL olarak verilecek. Seyirci ödülü 10 bin TL olan bölümde En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Oyuncu ve En İyi Kurgu ödülleri 5’er bin TL olarak tayin edildi. Ayrıca, Istanbul Ticaret Odası, Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi özel ödülleri bu bölümün diğer sürprizleri.
Yarışmalı bölümlerden “Bana Aileni Anlat” teması altında süresi beş dakikayı geçmeyecek ‘Çok Kısa Filmler’de, ailenin ferdi ve toplumsal hayattaki yerini ele alacak çalışmalar, öğrenci-öğrenci olmayan bütün herkese açık olarak boy gösterecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından desteklenen bu bölümün ödülleri, 6-7, 8-9, 10-11, 12-13 ve 14 yaş üzeri gruplar için En İyi Çok Kısa Filme birer HD kamera olarak belirlenmiş.
Festival kapsamında onur konuğu ülke, TESİYAP’ın daha önce ‘Türk Filmleri Haftası’ düzenlediği Nijer. Afrika’da müslüman bir nüfusa sahip ancak en yoksul ülkelerden biri olan ama çok büyük insani değerlere sahip Nijer’den birbirinden ilginç belgeseller seyirciyle buluşacak.
Festival bunlarla da bitmiyor: Festival bünyesindeki akademik kurul, Türk sinemasının kuruluşunun 100. Yılına doğru sinemanın mahiyeti üzerine, sinemanın ne olduğuna dair değişik vadelerde entelektüel anlamda çalıştay, seminer ve tartışmalı konferanslar yapmayı planlıyor. Ayrıca yapılacak atölye çalışmalarında, sektörün alanlarında uzmanlaşmış kişileriyle senaryo, yapım, yönetim, kurgu, ses, post-prodüksiyon ve film eleştirmenliği konuları ele alınacak. Böylelikle sinemaya meraklı kimselerin, amatör kısa filmcilerin sinemanın profesyonel yanıyla yakınlık kurmalarının önü açılacak. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’ne internet üzerinden bogazicifilmfestivali.com adresinden de erişilebilir.
Türkiye’deki mevcut film festivalleri yanında farklı parametrelerle hareket edecek böylesi girişimlerin önemi, görüldüğünden daha büyük bir çerçeveye oturuyor. Konvansiyonel manada yerleşmiş festival anlayışının ötesinde, çıkarımları, yapıcı faaliyet alanları ve işlevsel boyutlarıyla Türkiye’deki sinema ortamına katacakları itibariyle farklı bir yerde duruyor. Yerli duyarlıklı ve toplumsal değerler temelli bir sinema anlayışıyla donanmış gençlerin kuracağı sinema yaklaşımının ve dilinin, kimlik sorunuyla maruf sinemamız için yeni bir çıkış ve yönelim doğuracağını düşünüyorum. Dünyanın sorunlarına en iyi cevap verebilecek aygıtlardan ve sanatsal kanallardan biri olan sinemanın böylesi ideale açık platformlarda neşvünema bulacağı kanısındayım.