KİEV- “Böyle günler, her devlet için zordur. Devrimin sokaklarda esen ruhu ile ülke gerçeklerinin akılcı stratejilerini birleştirmek zorundasınız, bunu herkese anlatamazsınız...” Kiev’in yaşanılmış bir devrimin ruhunu taşıyan sokaklarına adıma attığımda, Maydan’ı göremeden, uzun soluklu bir görüşme turunu tamamlamak zorunda kalan Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bu sözleri beynimin bir yerine asılı duruyor...
Bu ülkeye, bir gazeteci olarak 10 yılda bir gelmemin nedeni, aslında, bu “devrimruhu...” 2004 yılının Aralık ayında, Yuşçenko-Timoşenko ikilisinin önderliğinde gerçekleşen Turuncu Devrim’e tanıklık ettiğim Maydan, gariptir, bıraktığım gibi duruyor. Halk yine bu, Kahire’nin Tahrir’i kadar ünlü meydanı işgal etmiş durumda. Çadırlar, imece usulü hazırlanan yemekler, soğuk kışa rağmen sergilenen kararlı direnişin görüntüleri, 20 yıl öncesiyle aynı, içimden, “10 yıl önce buraya 20 yaşında gelen o genç şimdi 30 oldu ama hala genç, aynı adamın ülkesinde birşeyler ters gittiğinde 10 yıl sonra da buraya gelmeyeceğini kim garanti edebilir?..” diye düşünüyorum.
Zaten, Kiev halkı 7’den 70’e orada... Yaşlılar, evlerinde hazırladıkları yemekleri taşıyorlar, gençler, su, ısınmak için odun ve kömür takviyesini yapıyorlar, bir devlet başkanını sokaktan başlayıp, parlamentoya kadar uzanan süreçte ülke dışına gönderen halk, yaptığı işin arkasında duruyor...
Bir Kievli’nin sözleri önemli: “Yanukoviç, bir Rus kentinde basın toplantısı düzenledi ve hala bu ülkenin başkanı olduğunu söyledi, bu bize, bütün Ukrayna halkına hakarettir, bir Ukrayna devlet başkanının o Rus kentinde ne işi var?”
Bakıyorum, Yanukoviç’in bütün dünyanın önem verdiği o basın toplantısına hiç önem vermeyen bir tek başkent var: Kiev!..
Direnişin barikatlarında...
Maydan bütün bu süreçte işgal altındaydı ama, Yanukoviç’i kaçmaya sürükleyen asıl çatışma ve gelişmeler Kiev’in parlamento yakınındaki Gruşesvgovo Caddesi’nde yaşandı. Oraya vardığımda, “direniş ruhu” ile karşılaşıyorum. Barikatlar duruyor, barikatların arkasındakiler de... Ne Maydan ne buradaki direnişçiler, 25 Mayıs’ta yapılacak seçime kadar bir yere gitmeye de niyetli değiller, seçim olacak, sonuç açıklanacak belki ondan sonra evlerine çekilecekler.
Görünen, yeni devlet başkanlığı yarışının Yuşçenko dönemini cezaevinde geçiren ve o kaçtığı gün serbest kalan kadın muhalefet lideri Timoşenko ile eski boksör ve güçlü işadamı Vitali Klitçko arasında geçeceği yönünde. İzlenimim, Klitçko’nun daha şanslı olduğu...
Barikatlar, beni sakin karşılıyor... Çünkü Kiev, “görevini yapmış” insanların rahatlığı içinde ama, ülkenin Rus nüfusunun yşadığı Donetsk ve Harkov kentlerinden gelen haberler bu kez, karışıklığın “doğu cephesine” kaydığını gösteriyor. Rus nüfus, bütün yolsuzluk söylentilerine, edinilmiş haksız kazancın belgelerine karşın desteklediği Yanukoviç’in Kiev’den kaçmaya zorlanmasını kendine hakaret olarak görüyor.
Barikatlarda ise, Kiev halkı, “keskin nişancılar” tarafından öldürülmüş 95 silahsız göstericinin anısına mumlar yakıyor, dualar ediyorlar.
Tetikçiler Rusya’dan geldiler...
Kırımlı direnişçiler kırmızı-siyah bayrağın altında bir köşeyi tutmuşlar, tanışıyoruz, Gruşevsgovo Caddesi’ne hakim binaların tepelerine yerleştirilip göstericilere ölüm kusan tetikçilerin Rusya’dan özel olarak getirilen 200 kişi olduğunu onlar da söylüyor. Çünkü Ukrayna polisi, göstericilere hakiki mermi sıkmadıklarında ısrarlı, onlar da “yabancı tetikçiler” iddiası üzerinde duruyorlar...
Belli ki birileri, Kiev’in Maydan ve Gruşesvsgovo Caddesi’ni, Kahire’nin Tahrir, Şam’ın Emevi Meydanı’na çevirmeye kalkmış, ama bu senaryo, Avrupa toprağında tutmamış!..
Kiev’in işi zor...
Ukrayna’nın işi iki açıdan zor görünüyor. Birincisi, Kiev’deki siyasetçiler, “Devrimi biz başardık, siz o sıralarda ortalıklarda yoktunuz” diyen sokaktaki aktivisti evine göndermenin ve ülkeyi normalleştirmenin bir yolunu bulmak zorundalar, ikincisi, Rus nüfusu, “Ukrayna vatandaşlığı” zemininde birlikte yaşamaya ikna etmek gibi hayli riskli bir süreç yaşanmalı.
Bu başarılamazsa, Ukrayna durulmaz, bölünme senaryoları devreye girer, hepimizin çok ama çok başını ağrıtır...
KIRIMLILAR TAM TEÇHİZAT
Kiev barikatlarının arkasında Kırımlı direnişçilerin ayrı bir yeri var. Tatar ve Ukraynalı Kırımlı direnişçiler birlikte hareket ettiler. İşte onlardan biri. Tam teçhizat, gaz maskesi, hatta dürbünü bile var...