Bir maç yitirip umutsuzluk derinliklerine düşerek karalar bağlayan, sonraki maçı kazanıp mutluluktan bulutların üstüne konan Fenerbahçe o doruk noktada Beşiktaş’ın karşısına çıktı. Artık maç yitirdiği zamanki eksikleri yok, kazandığı zamanki fazlalıkları vardı yanında...
Beşiktaş’ta durum daha farklıydı. Yılın özelliği nedeniyle kazanmasa da olur havasında kazanmak zorunda olan bir takımdı. Bir maç daha yitirmesi önündeki gruptan kopmasına neden olacaktı. Bir bunalım yaratabilir, büyüklük giyinmeye alışmış Beşiktaşlıyı sıkardı bu.
Beşiktaş evinde yenilmeyen yüksek moralli bir rakibin önce bu yanını aşmak durumundaydı. Samet Aybaba’nın Escude’yi sol bek yapıp Uğur’u onun önüne koyması da, F.Bahçe’nin son maçında önde basan, rakibi çıkarmayan özelliğini işlemez hale getirerek özgüvenini kırmayı amaçladığının bir belgesiydi. Beşiktaş bunu amaçlamıştı ama solda Gökhan ve Kuyt etkinliğine karşı yaptığı önlem planı özellikle Uğur’un yetersizliği yüzünden kendi başına dert oldu.
Uğur ne hücumda ne savunma görevinde Gökhan’a karşı başarı sağladı. Yenen ilk iki golün oluşumunda onun yetersizlikleri vardı. Beşiktaş son iki maçını yitirmenin etkisinde güvensiz bir takım değildi. Tam saha baskı ile rakibinin önde basma anlayışına karşılık verdi. İlk golü erken yemesine karşın çökmedi, savaşmaya devam etti. Ama ilk golde kaleyi görmeden nefis bir vuruş yapan Sow’a o vuruş şansını verdi, ikinci golde Kuyt-Gökhan atağında Uğur-Escude ile önlem alamadı...
Aybaba’nın sol için başvuracağı tek önlem Holosko idi. Altı yabancı ile oynadığı için Escude’yi çıkarıp Uğur’u geri çekti. Sonra yerine Ersan’ı koydu. O da yetmedi. Zira giderek hakem Özgür Yankaya’nın faullerde Fenerbahçe kayırmaları arttı. Fernandes’e sarılarak yere indirmelere, Kuyt’ın Necip’i yere seren, oynamaz hale getiren peş peşe faullerine ses etmedi! Bu durumlara çıldıran Toraman’a kartı çekti. Bakalım MHK bir takımı çileden çıkarmanın kartını ona gösterecek mi?
Fenerbahçe Alex olayının etkisinde oluşan en sorunlu zamanında kazandığı ikinci önemli maçla krizden çıktı sayılır. Beşiktaş ise ligde peş peşe üçüncü maçını yitirerek alt sıra takımı konumuna girdi. Bundan sonrası daha zor bir dönem olacak.