Trabzonspor Başkanlık seçimi yaklaşıyor. Seçim yaklaştıkça da sinirler geriliyor. Bel altı vurmaların başlayacağını iki gün önce bir aday ile ilgili meydana asılan pankarttan anlıyoruz. Yapılan bu ve benzeri işlerin ne kadar sakıncalı olduğunu ve camiaya yakışmadığını ve de diğer adaylar tarafından kınanması gerektiğini Akhisar yolunda TS Başkanının yolu kesildiğinde de söylemiş, “Yol olur” demiştik. Pankartın şokunu atlatamayan camiaya bir başka bomba da dün düştü. UEFA’nın Belçikalı raportöründen “Şike raporunun TS lehine hazırlandığı ama Platini ve UEFA’nın bunu kapatabileceği” haberini alan Belçikalı Gazeteci Houspie bunu Türkiye’deki kontaklarına iletmiş.
“Ne güzel bir haber” dediğinizi duyar gibiyim. Ama işler sizin sandığınız gibi yürümemiş. Kahvede bile duysan koşup TS’a ileteceğin bu önemli bilgi en son başkana ulaşmış. Nasıl olmuşsa olmuş bu aber bir başkan adayının aslen GS’li danışmanına söyleniyor. GS’lı danışman da bilgiyi danışmanlık yaptığı başkan adayına iletiyor. Trabzonspor Kulübü Başkanının elini kuvvetlendirir de yeniden aday olur diye TS kamuoyundan saklanan bu bilgi bir müddet sonra birileri tarafından kamuoyuna deklare edilince işin arkasında bir başkanlık hırsının yattığını görmüş olduk. 20 gündür camiadan saklanan bilgi sonucu TS camiasının o süreyi UEFA önünde ses getirecek ve onları baskı altına alacak bir eylem yapamadan geçirmesine sebep oldu. İş kala kala artık spamlara düşmeye başlayan maillere kalmış oldu. Çünkü raporun 23- veya 24’ünde çıkacağı söyleniyor. Listelere İstanbul takımlarından yönetici adayları doldurup danışmanı da onlardan seçince olan, adayım diye ortaya dökülen bu şahsiyetlere itibar eden Trabzonsporlu taraftarlara ve delegelere oluyor. Bu da en hafif tabiri ile “ayıp” oluyor.
Şener “Yokum” diyor
Geçen hafta görüştüğüm Sadri Şener’i başkan adaylığı konusunda oldukça isteksiz gördüm. Siyasette son 24 saat önemlidir derler. Başkan böyle bir sürpriz yapar mı bilmem ama şu anki tablo olmayacak gibi. Başkan adaylarının fazla olmasından memnun, ama nasıl yöneteceklerine dair M.Usta dışında kimsenin gelip kendisine danışmadığından dolayı da şaşkın. Çeyrek asır sonra takımı şampiyon yapmış başkanın aklının Akhisar yolunda kaldığını gördüm. Bizim camia teşekkür kültüründen yoksundur ama ben kendi adıma Sayın Şener’e teşekkür ediyor ve doğruları ve yanlışları ile kabul edip saygı ile hatırlayacağımı ifade ediyorum. Tıpkı bundan önce gelen ve bundan sonra gelecek olan tüm başkanlar gibi.
Irkçılık mı dediniz?
Türkiye’de ırkçılık vardır diyenler. Çok oluyorsunuz gerçekten. FB-GS maçında siyahi futbolculara tribünden uzatılan şey muz değil sarıya boyanmış keçiboynuzu idi. Zaten Emre B.’nun da Zokora’ya söylediği küfür değil ninni idi. O nedenledir ki bizim Milli Takımımızda kaptanlık böyle insanlara verilir. Yürü be Türk futbolu!