Başakşehir’in perçinli liderliği dışında; Kasımpaşa, Antalya ve Malatya’nın puan sıralamasındaki başarı grafiği, Süper Lig’de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının işaretini veriyor. Şurdan anlayın ki; üç büyükler (Lig tarihinde daha önce görülmemiş şekilde) ilk kez ilk üçe giremedi.
Kasımpaşa’da Diagne’nin gol krallığında uzak ara ve neredeyse kapanamayacak fark yapması; rastlantı değil. Üç büyükler dışındaki tüm takımların, yabancı transferi konusunda daha başarılı oldukları gerçeği var.
***
Mustafa Denizli yönetiminde daha da ivme kazanan Kasımpaşa, farkını kolayca ortaya koydu. Sadece aldığı sonuçlar, ligdeki sıralaması ve Diagne farkı ile değil; sergilediği akıcı/akılcı/aktif futboluyla da, beğeni topladı.
Trabzon, Antalya, Malatya da aldı başını gidiyor. Sivas, Konya, Akhisar, Alanya ve hatta Kayserispor; sıkça şok sonuçlara imza atıyor. Lig kalite kazanmasa da çekişme kazandı. Her takım, artık herşeyi yapabilecek kıvama geldi. Lig artık eskisi gibi, kolay öngörülebilir değil.
Antalya’nın ligin ilk yarısındaki 19 golünden 15’i, 4 futbolcudan geldi. Doukara, Mevlüt, Hakan Özmert ve stoper olmasına rağmen Diego attı... Anadolu ışıldıyor.
Başakşehir ve Kasımpaşa da, onlarla birlikte büyüklerin canına okudu. Bu takımların gelişen çapı ve vizyonu, önümüze ışık tutuyor.
***
Eskiden Anadolu, üç büyüklerden gol yediğinde maçtan kopardı. Ardından fark gelirdi. Bir gol attığında da hemen kapanırdı. Artık bu köhnemiş düzen yok. Yediğinde küsmüyor, attığında doymuyor.
İşte bu yüzden, büyük takımlara üçer üçer gol atmaya başladılar. Sistemleri var, iddiaları var, inançları var, güçleri var... Artık herşey için umutları var.
Tüccar hocalara son
Özellikle Anadolu kulüpleri arasında, neredeyse genlerimize kadar işlemiş bir “Tüccar Teknik Direktörler” gerçeği vardır. Bunlar bir sezon içinde bir kaç takım çalıştırarak; kovulduklarında aldığı tazminatlarla, yükünü almaya alışmış asalak tiplerdir. Bunlar, yeni kulübüne gider gitmez; bir an evvel gönderilmeyi hedeflemiş ve strateji haline getirmiş uyanık kesimdir.
Federasyon, son yıllarda getirdiği sınırlama ile; bu oyuna ciddi anlamda set çekti. Şimdi genç hocalara talep var. Onlar paradan çok, kariyer derdinde... Kalıcı başarı arıyorlar. Ligin şekil/şema/şablon değiştirmesi bu sayede oldu.
***
Erol Bulut, Cihat Arslan, Okan Buruk, Bülent Korkmaz, Mehmet Özdilek, Hakan Keleş, Bayram Bektaş ve Tamer Tuna gibi isimler; bir kaç uyanığın elinde oyuncak olan Anadolu’daki teknik direktörlüğü; ilkeli bir meslek haline dönüştürmeğe çabalıyor. Ticaret değil, hocalık yapıyorlar. Yeni kuşak, yeni umudumuzdur.
Robinho’lar gitmesin
Üç büyükler dışında kalan ve özellikle Anadolu kanadında yeralan kulüpler, geçmişten gelen bir yanlış içinde... Parlatıp yıldız haline getirdikleri futbolcuları, İstanbul’a kaptırmak konusunda zaafları var. İyi fiyata futbolcu satıp, ardından çökmeyi marifet sanıyorlar.
“Para gelecek yerden futbolcu esirgenmez” derler... İşin tuhafı, bu doğru ve genel kabul görmüş bir gerçektir. Ama sadece para kazanmak için futbolcu satmak; sanıldığı gibi her koşulda verimli/yararlı/gerekli olan bir durum değildir.
***
Eskişehirspor’un futbolcu satışlarından sonra yaşadığı travmaları hatırlayın... Kendi yarattığı yıldızları; gözünü kırpmadan elinden çıkarı çıkara, felaketin içine gömüldü. Gaziantepspor da zamanında, benzer hatalar yapa yapa; amatör kümenin yolunu tuttu. Bu mudur?
Seçkin, seçici ve akıllı olun.