CHP, Tayyip Erdoğan’ın adaylığı kesinleşir kesinleşmez, düğmeye basacakmış... Operasyon düğmesine... CHP’ye sağlanan bazı görüntüler varmış; kamuoyunu yanıltmak için gerçeği çarpıtacak ve cumhurbaşkanlığına giden yolda Tayyip Bey’in önünü kesmek amacıyla o ‘çakma’ görüntüleri kullanacaklarmış...
Olabilir mi böyle bir şey?
Eğer CHP Tayyip Erdoğan’ın birinci turda seçilmesini istiyorsa olabilir...
Bugüne kadar Ak Parti’yi siyaseten başarısız kılmak için birkaç kez denendi böyle operasyonlar; hepsinde de başarılı olunacağı beklentisiyle... Sonucu biliyoruz: İlk kez girdiği 3 Kasım 2002 seçiminden yüzde 35 oyla çıkan Ak Parti, her seçimde başarısını büyüterek bugünlere geldi.
Her operasyon düğmeye basanların beklentilerinin tam tersi sonuç verdi. Yeni bir operasyonla Tayyip Erdoğan’ın önünü kesebileceğine inanıyorsa CHP, yeni ve daha büyük bir hayal kırıklığına şimdiden kendini hazırlasın...
Türkiye’de siyasette ‘komplo’ neredeyse bir alışkanlık... Çok partili siyasi hayata geçildikten sonra, seçimlerde kendilerinin başarısız olacağını anlayanlar, rakiplerini durdurmak amacıyla akla gelen gelmeyen pek çok yollara başvurdular. Operasyonların işe yaramadığı durumlarda daha büyük komplolara başvurulduğunu da hatırlıyoruz...
‘Eski Türkiye’nin simgesi olan askeri müdahaleler, başarısızlığa uğramış operasyonların ardından gelmiştir hep...
Ülkemizin siyasi tarihi aynı zamanda komplolar tarihidir...
Menderes, Demirel, Özal, Erbakan... Hangisini ele alırsanız alın, en güçlü oldukları dönemlerde, onlara karşı kurulmuş komplo tuzaklarını hemen fark edersiniz: Turgut Özal’ın iktidarının ‘Koskotas dosyaları’ diye meydanlarda sallanan içi boş dosyalarla zaafa uğratıldığını herhalde unutmadık... Necmettin Erbakan’ı sahte şeyhlerle milletin gözünden düşürmeye çalışmadılar mı? 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaşanan ‘367’ krizi bir operasyon değil miydi?
30 Mart seçimi öncesinde ise en yoğun ve birbiri ardına meydana gelen operasyonlara muhatap oldu Ak Parti...
Bu defa da aynı yola başvurulması hiç şaşırtmayacaktır...
Cumhurbaşkanını halka seçtirmek bu tür operasyonların etkisini azaltmak için alınmış bir tedbirdi zaten... Bu seçimde yine ‘komplo’ yoluna sapmaya kalkışılırsa, tuzağı işlevsiz bırakmada en önemli unsur, halkın sağduyusu olacaktır.
Tek tek insanları aldatmak mümkün olabiliyor; ancak bir milleti aldatmak o kadar kolay değil...
İlk defa cumhurbaşkanını halkımız seçecek... Muhalefet, Ak Parti adayı olacağı anlaşılan Tayyip Erdoğan’ın karşısına kıymetli bir insanı aday gösterdi... Beklenen, seçim yarışının düzeyli bir zeminde geçmesi ve milletin, cumhurbaşkanını, içine sine sine seçmesidir...
Bu havayı bozacak ve seçim sürecine gölge düşürecek her türlü desise siyasi sistemi yaralar; özellikle de başarıyı rakibine tuzak kurmada arayan partileri...
Gerçekten kamuoyunun bilmesi gereken bir yanlışlığı varsa Ak Parti’nin veya adayının, bunun vakitlice bilinmesini sağlamaktır doğru olan; kamuoyu “Madem öyledi, bunu bunca zamandır neden gizlediniz?” diye sormaz ve bunun aslında kendi iradesini eğip bükme amaçlı bir tuzak olduğunu anlamaz mı sanılıyor?
Olmaz ya, diyelim tuzağınız başarılı oldu; seçilen kişi ‘operasyon’ sayesinde seçilmiş bir cumhurbaşkanı olmayı kendisine nasıl yakıştırır?
Evet, ‘operasyon’ ihtimali var; ama bu yola başvuran hayrını göremez...