ABD ve Avrupa bile bile Ukrayna'yı ateşe attı. Gerçekten savaş istemeselerdi Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'i Rusya'ya karşı kışkırtmazlardı ve "Ukrayna'yı NATO'ya almayacağız" demeleri Rusya'yı durdurmaya yetecekti. Lâkin Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi için her şeyi yaptılar ve sonra da Rusya'nın Ukrayna'ya girmesini seyrettiler.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy işgalin ilk günleri beklediği desteği göremeyince "Batı beni kandırdı" diye ağladı ama olan oldu. Ukrayna Rusya'nın önüne yem olarak atılmıştı. İleride Ukrayna'nın Rusya'ya hangi plan çerçevesinde yem edildiğini görürüz. Şimdi ne yazsam 'komplo teorisi' olur!
Tabiî ki evdeki hesabın çarşıda uyup uymayacağını da göreceğiz. Dünya savaşı çıkarma patentinin sahibi Batı tutuşturduğu ateşte kendi yanacak. Ok yaydan çıktı bir kez. Uzun zamandır hesaplarını, kendilerinden kilometrelerce uzak coğrafyalarda maşaları üzerinden gören Batı'nın kulağının dibinde silâh patladı artık. Savaş kapıya dayandı, kapı gıcırdıyor!
Batı medyasında Ukrayna'daki savaş görüntüleri eşliğinde, "Burası Afganistan veya Suriye değil Avrupa'nın sınırı Ukrayna" denmesi de evdeki hesabın çarşıya uyup uymayacağına dair bir emâre. Mezkûr sözün altında yatan lanetli zihniyet de Batı'nın gerçek hüviyeti. Bir yerleri işgal etmek için savaş çıkartan, ardından "Barış ve demokrasi götürüyorum" diye binbir vaveyla işgal eden Batı'ya bakalım kimler "Barış ve ileri demokrasi götürecek"; ömrü olan görür!
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin dün açıkladığı rakama göre 1 milyon 368 bin 864 mülteci Ukrayna'dan Avrupa'nın çeşitli ülkelerine geçti. Bu kadar kısa sürede bu kadar insanın topraklarını terk etmesi de Batı için en büyük problem. Kendi ifadeleriyle bu sefer göç edenler 'Sarı saçlı mavi gözlü'.
Batı kapılarını 'Sarı saçlı mavi gözlü' olanlara şimdilik sonuna kadar açtı. Ukrayna'ya okumaya veya çalışmaya gelmiş olan esmerler ve siyahlara ise kapıyı kapattı. Bu insanların nasıl tartaklandığını haberlerde görmüşünüzdür. 'Sarı saçlı mavi gözlü' olmayan mültecileri denizde ölüme terk eden, denizde öldüremediğine karada çelme takan Batı'nın, dünya çapında ekonomik buhranın yaşandığı bugünlerde milyonlarca 'Sarı saçlı mavi gözlü' mülteciye ne kadar tahammül edebilir?..
Yoksa, meşhur İngiliz tarihçi Tonybee'nin "Avrupa'daki ırkçılığa karşı İslâm'ı yardıma çağırmak zorunda kalabiliriz" dediği günlere mi geliyoruz!
Hâsıl-ı kelâm, Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun ifadesiyle "... tutuşturduğu yangını uzaktan emniyet içinde seyreden emperyalist dünya"nın kapısı yanmaya başladı. Hep yangın haberleri Avrupa'nın uzağında bulunan Doğu'dan veya Asya'dan gelecek değil ya; bu dünya devran dünyası, döner durur!..