
"Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine kim sahip çıkacak? Bu soruların cevabını liyakatla atanan iyi yetişmiş insanlarımız diyerek cevaplayabilirim"
Bu ifade size tanıdık geldi mi?
Satırlar TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras'ın son konuşmasından ama aslına bakarsanız gazetecilik hayatımız boyunca benzer söylemleri TÜSİAD'dan her daim dinledik...
Yani dünya ve Türkiye değişiyor.
Ama TÜSİAD'ın söylemleri değişmiyor.
İnanmıyorsanız, arama motoruna Erdoğan-TÜSİAD atışma yazın çıkanlara bir bakın...
2010 yılında mesela Erdoğan;
"Türkiye çok değişti. Ben TÜSİAD'a da acilen değişmesini kör ideolojiden ve kalıplarından kurtulmasını tavsiye ediyorum." demiş...
2021 yılında "Biz sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de gayet iyi biliyoruz... Sizin derdiniz başka..." ifadesini kullanmış.
2022 yılında "Ey TÜSİAD! TÜSİAD'ın başına gelen kişi, sen bize ders veremezsin. Önce haddini bileceksin, iktidara ders vermek kim, siz kimsiniz? Haddini bil" diye konuşmuş.
Peki ama TÜSİAD'ın asıl derdi ne?
Mesele gerçekten Türkiye'nin "Demokratik, laik, sosyal devlet" ilkelerine sahip çıkılmıyor olması mı?
Takdir milletin elbette.
Ben o konuşmadan dikkatimi çeken bir detayı paylaşmak istiyorum.
Zira TÜSİAD'ın etkili ismi Ömer Aras konuşurken yansıya verilen facialarla ilgili kriterlerin ne olduğu sorusu ortada duruyor.
Listede 29 kişinin öldüğü Beşiktaş'taki yangın faciası yok.
Antalya'da can kaybı, yaralanma ve mahsur kalma ile sonuçlanan teleferik kazası, İzmir'de iki kişinin bir karış suda elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdiği olay da...
Bu olayların tamamının CHP'li belediyelerle ilgili olmasının listeye alınmamasıyla bir alakası var mı takdir sizin?
Şimdi gelelim TÜSİAD'ın ağzına sakız gibi doladığı
"Likayatlı kadrolar" söylemine...
Buna kim karar verecek?
TÜSİAD mı?
Zira onların çeyrek asırdır karşısında yer aldığı, her fırsatta yerden yere vurduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun seçtiği kadroların Türkiye'yi 300 milyar dolardan alıp 1 trilyon 200 milyar dolara taşıdığı gerçeği ortada duruyor... Güney Asya turundan yansıyanlar, liderlerin Erdoğan ve Türkiye için yaptığı açıklamalar da manşetlerde...
Bu yüzden herkes asıl meselenin TÜSİAD'ın eski Türkiye özlemi olduğunu biliyor. Hükümet yıkıp, hükümet kurdukları, ekonomiye ayar verdikleri, krizleri tetikledikleri günleri özlüyorlar. Ama o günler çok gerilerde kaldı...
ABD'ye bile pabuç bırakmayan Erdoğan'ı böyle açıklamalarla yürüdüğü yoldan döndürebileceğini düşünenler gerçekten çok ama çok yanılıyor...
Bu arada liyakat demişken, TÜSİAD'ın bugüne kadar suskun kaldığı birkaç olayı hatırlatalım.
Örneğin, CHP'nin yerel yönetimlerdeki eş, dost, akraba atamalarıyla ilgili tek kelime etmedi.
Kılıçdaroğlu döneminde CHP'lilerin iş insanlarını tehdit etmesi, "Beşli çete" diye yaftalaması, hükümetle iş yapan müteahhitlerin şirketlerine el koyacağız açıklaması da TÜSİAD'ı rahatsız etmedi.
Hatta CHP'liler yurt dışında Türkiye'ye yatırım yapmayın diye konuşurken de suskundular...
Ne diyelim!
Bu suskunluğun takdirini de milletimize bırakıyoruz...

BARDAĞIN DOLU TARAFI
TUSAŞ'ın ürettiği yerli ve milli Gökbey helikopterimiz İsveç'te eksi 25 derecede uçuş yaptı. Testleri başarıyla geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya, Endonezya, Pakistan liderlerine TOGG hediye etti. Pakistan birlikte fabrika kuralım teklifinde bulundu.
3 ülkeyle 48 anlaşma imzalandı. 25 milyar dolar ticaret hedefi konuldu.
Erdoğan, ASEAN'a diyalog ortaklığı hedefini paylaştı.
Baykar, Endonezya'ya 60 Bayraktar TB3 ile 9 Bayraktar AKINCI ihraç edecek.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İtalya'da satın aldıkları tesise gitti... "Cenova'daki Piaggo Aerospace'in pistine Piaggio P180 uçağıyla ilk inişimiz" diye kendi kullandığı uçaktan video paylaştı.
50 yaşına basan Aselsan, İnsansız Deniz Araçları alanında Endonezya ile iş birliğine gitti...
NATO Türkiye'yi alçak hava savunma sistemleri üretimi için davet etti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türk savunma sanayisinin ABD ve Avrupa tarafından yakından takip edildiğini söyledi.
Merkez Bankası rezervi 167 buçuk milyar dolarla tüm zamanların rekorunu kırdı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın uzun süre sonra 10 milyar dolar seviyesinin altına indiğini müjdeledi. İhraç artıyor, ithalat azalıyor...
Bir haftada ne çok şey olmuş.
Ama muhalefete sorarsan ülke battı, bitti, cehenneme döndü...

CHP'DE KAFA Bİ MİLYON!
Çok değişik bir düşünme biçimleri var.
Hani sokak ağzıyla söylemek gerekirse sanki "kafa bi milyon" gibi...
CHP'li yöneticilerin yaptıkları açıklamalardan bahsediyorum.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bir litre rakı 140 lira olacak" diye seçim vaadi paylaşıyor...
"Millet aç aç" söylemleri havalarda uçuşuyor.
Sonra CHP Milletvekili Veli Ağbaba çıkıyor...
"AK Parti iktidara geldiğinde 776 bin litre viski içilirken şu an 28 milyon litre viski içiliyor. Nüfusa oranla dünyada en çok viski içen ülkeyiz, milleti alkolik yaptınız." diye Meclis kürsüsünden haykırıyor.
Yav! bir karar mı versek?
Millet aç mı, viski mi içiyor?
Bu arada alkol sağlığa zararlıdır hemen hatırlatalım.
Ama CHP'nin söylemleri böyle olunca biz de konuşmaktan, yazmaktan kaçamıyoruz...
Alın size bir başka örnek...
Esed, bavulunu toplamış Rusya'ya kaçarken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kameraların karşısına geçip, "Esed af çıkardı, gidin görüşün" diyordu... Hatırlarsınız o dönem CHP'li gazeteciler bile konuyu eleştirmişti.
Şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Sözcü TV'ye çıkmış, "Bugünkü iktidar Esed'e yönelik mesajlar gönderiyordu ama o arada Esed uçağa biniyordu." diye konuşuyor.
Gerçekten güzel kafa ne diyelim...