Terör devletçiği gayretlerine bakılarak da anlaşılmaktadır. Türkiye, mihenk taşıdır. Anadolu’daki İslam mayasına odaklanmamız lazım. İsrail'in devlete ait yaşatılması, Akdeniz’deki enerji hattı kontrolünü İsrail güdümünde fark etme planları ile karşı karşıyayız. Bu coğrafyada kullanılmak istenilen şeylerin içeriği FETÖ gibi dindar görünümlü örgütlerin yani sıra seküler yapıların da devreye sokulmak istendiğini iyice görmemiz lazım. Görünen çok tehlikeli başka mesele de vardır. Yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye Anadolu topraklarında faaliyetleri! Genelkurmay eski başkanı Başbuğ’un, kozmik odaya girilmesi ile “yabancı ülkelerdeki 800 küsur istihbarat elemanlarımızın, ya tasfiye edildiğini ya da infaz edildiğini” ifade etmiştir. Bu vahim bir durum! Bizim içimize kadar sızmış devletlerin evine sızmadan, biz burada onlarla mücadeleden somut sonuç alamayız anlaşılan! Sultan Abdülhamit Han’ın gözü kulağı İngiliz Kraliyet Sarayına nasıl sızdıysa da, CIA için yapmış oldu.
İşte meselenin vahametini anlamamız, Anadolu’daki İslami mayanın derinliği ve vazgeçilmezi, haçlı zihniyeti için tehlikelidir ve bizim bu mayayı sağlam tutmamız gerektiğini anlamamız şarttır.
“Truva atı” gibi Türk Devlet yapısına sızan FETÖ’nün misyonunun bittiğini, sadece meselenin onların elemanlarını ortadan kaldırmamız olmadığını gösterdi hem de Truva atını içeriye sızdıran güçlere karşı alternatif projeler üretmenin gerektiğini idrak etmemiz beka meselemizdir.
Türkiye'yi İslam dünyasından ayırma çabasının meyvesidir; Türk dünyasına Türkiye kılıflı FETÖ’nün sokulması! İsrail’in bölgedeki varlığını korumak ve enerji projelerinin kontrolünü İslam’ın bayraktarlığını yapan Türkiye'nin kontrolüne bırakmak istemeyen güçlerin, Suriye'de kurmaya gayret ettikleri mücadele devleti, Türkiye'nin sorunu olacaktır. Bir başka deyişle; ABD, İngiltere, İsrail, Almanya dörtgen yapmak istiyor ve “neden yapmak istiyor” sorusuna cevabı, Abdülhamit dönemini irdelemek gerekir diye düşünmekteyim. Mısır, Kazakistan, Rusya, Kuzey Irak ve Azerbaycan'daki, İsrail hareketliliğinin ileride Türkiye ile göbekten alakası vardır. Türkiye'de basit hareketlerle boğuşturulurken, başka güçlüklerle alıkoyulduğumuzu görmezsek, büyük hayal kırıklığı yaşarız ileride. Bu kadar karmaşık bir ortamda halletmemiz gereken acil durumların varlığı söz konusudur. İsrail’in sessizce İran'daki Türklerin arasındaki seküler yapıyı kullanma isteğini, Suriye, Türkiye ve Irak'taki yapıyı ve Kürtlere yönelik hedefleri olduğunu göz ardı edemeyiz. Bu durumun Türkiye'nin ilerideki adımları ve hedefleri ile bilakis alakası vardır. Azerbaycan'daki Kuzey Kutup Bölgeleri'nden Bilakis Alakası vardır.
Amerika’nın; Suriye'de yapmak istediklerinde, İpek yolu hattında, PKK-YPG üçgenin kullanacağını artık net görmekteyiz. Evet, biliyoruz bilmesine, lakin nasıl bir yöntemle alternatif üreteceğimiz ve izlememiz, en az bilmemiz kadar hayatidir.
Bakın çok ağır dönemdeyiz. Yüzyılın başındaki gibi! Bu dönem sadece savunma değil, hem de saldıranları bertaraf edecek, evinin içinde burnunun dibinde kullanabileceğimiz enstrümanlarımızı derinleştirmek zorundayız. Böyle bir dönemde, mefkûre sahipleri ile yola çıkmak, hedefi garantiye alacaktır. Türkiye; hem kilit, hem anahtar! Türkiye'nin huzuru, dünyanın huzuru demektir. İşte tam da bu huzur için, Anadolu irfanına Türk Devlet geleneğine sıkı sıkı sarılmamız şarttır.