Türkiye Devleti’ni hedef alanların niyetleri aslında bellidir. Uluslararası merkezlerin, finans çevrelerinin, bu coğrafyada yeni dizayna soyunanların esas niyetlerinin, Türkiye’nin mevcut siyasi profilini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu görmemiz şarttır. Çünkü duruma doğru teşhisi koymadan yapılan analizler sakıncalıdır.
Türkiye’nin birliği, kardeşliği ve geleceğini hedef alan bu dehşetli terör olayının kimler tarafından yapıldığı sorusunun önemli olduğu kadar,tetiğin kimler tarafından çektirildiği sorusuna cevabın bulunması çok hem de çok önemlidir.
Israrla Türklerle Kürtler arasında fitne çıkartma hevesinde olan uluslararası güçlerin, Türkiye içerisinden de destekleyenlerini görmemiz ise meselenin manevi hüsranını bize yaşattığı kadar, meselenin ne kadar derin kodlara indirilmek isteğinin de bariz örneğidir.
Tam 100 yıldır bu coğrafyayı bizim dizayn etmemize izin vermeyen İngiliz stratejilerini yeniden okumak, okutturmak ve bu coğrafyanın insanına anlatmak ciddi bir misyon haline geldi.
Bu coğrafyada yüzyıllardır, BÜYÜK MEDENİYET kuran Milletimize yönelik planların en dehşetlisi ise Türkiye’ye yönelik projelerin kurgulanmaya gayret edilmesidir.
Neden mi?
Türkiye bu coğrafyada, muazzam, yeni ve adalet kokulu barış, nitelikli huzur ve istikrar hikâyesini yazmaktadır. Bu hikâyenin içerisinde; dış güçlerin, yıllardır zorla bu millete elbise olarak biçtiği, kardeşliğe son verme niyeti de var tabii ki!
Türkiye’nin parlayan yıldızını söndürme hevesi, bin yılların kininden doğan sonuçtur. Yeni Türkiye anlayışı ile birilerinin “bitirdik” dedikleri Türkiye’nin, yeniden kendine dönüp, değerleriyle birlikte tarihin sahnesine, kendi dününden aldığı ilhamla birlikte hedef belirlemesi, üstü kapatılmış ama aslında her zaman zinde tutulan kinin yeniden meydana çıkmasına yol açtı.
Aslında bu son terör olayını, bu perspektiften okumak lazım. Ankara’da barış mitingi yapmak isteyen insanlara yönelik bu iğrenç saldırıyı, coğrafyada hem de seçim öncesi Türkiye’nin duruşuna yönelik ve bu duruşun önüne geçme çabası olarak görmek lazım.
Israrla bu hain saldırıyı Türkiye Devleti’ne, Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’ına ve istihbarat birimlerine mal etme niyetinin kendisi bile, işin ne kadar vahim bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzun göstergesidir.
Bu tablo en fazla kimin işine yaradı ve en fazla kim bu durumdan zararlı çıktı sorusunun cevabına insanımız ciddi bakmalıdır.
Ve Türkiye’deki siyasi parti lider ve güçlerin tutumunun ne olduğu da, bu soruya cevaptır.
Türkiye’de bazı köşe yazarlarının, siyasi parti liderlerinin, hocalarının akıl alır cinsten olmayan tavırlarını ise bu ülkenin insanının bir tarafa not etmesi ise hayati anlam taşımaktadır.
Türkiye’nin yıldızının parlaması, sadece Erdoğan veya Davutoğlu için gerek değil. Bu ülkenin zirveye doğru hareketi sonuç verdiği takdirde, bundan sadece düşmanlık yapılan Erdoğan kârlı çıkmayacak, Türkiye’de kârlı çıkacak. Türkiye’nin kârlı çıkması demek ise bütün Türk Dünyası, Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya, Afrika, Türkistan’ın kârlı çıkması demektir.
Terör olayıyla tetiği çektirenlerin, esasında niyeti budur. Zayıflayan Türkiye, geri çekilen Türkiye demektir ve Türkiye dâhil, medeniyet coğrafyası üzerinde daha kolaylıkla senaryoların uygulanmasına kapıların açılması demektir. Bakın, tüm İslam coğrafyasıyla kültür bağı olan tüm bölgelerdekibaşarısızlıkların zamanlamasına. Hepsi içindeki sorunlarla boğuşan, ekonomisi çöktürülen, dışarıdaki ona ait olan coğrafyayla bağlarına dikkat edemeyecek kadar halsizleştirilen Türkiye dönemine denk gelmektedir. Biz yeniden ve yenice kendimize dönmeye başladık. Biz yenice ekonomimizi belli seviyeye kaldırabildik. Biz yenice coğrafyamızın tamamına eşzamanlı ilgi ve fiili varlığımızı göstermeye başladık. Tüm çabaların, terörün püskürtülmesinin, türlü türlü yalanların uydurulmasının, bazı medyacıların durmadan saldırmasının altındaki esas niyeti bu, Türkiye’yi hayal edip gerçeğe dönüştürme yolunda başarılı olanlarla, bu felsefeyi toplumun yeni umudu haline getirenlerin yok edilmesidir. Türkiye kendine yönelik bu dizaynı, hangi yolu seçerek geleceğini nasıl gördüğüne göre ya bozacak yada bu dizaynı yapanlara yardım ederek, Türkiye’ye, mazisine, dününe ve geleceğine ihanet edecek. Onun için sadece teröre değil, bu terörle bir algıyı yaratmaya gayret eden DÜŞMANA karşı en güçlü silahımız; Birliğimiz, Kardeşliğimiz olacaktır güzel TÜRKİYE’M.