AK Parti’nin kongresinde açıklanan ‘2023 Siyaset Vizyonu’ önümüzdeki üç yıla damgasını vuracak adımların atılacağı bir yol haritası. Bu adımların en önemli sonucu Türkiye’nin siyasi sistemini, Türkiye’yi taşıyacak şekilde değiştirecek olması.
Kongre sırasında ve sonrasında bakanlara ve AK Parti MKYK’sına giren yeni isimlere bu maddeleri sordum. Önem sırasına göre sıralamalarını istedim. Ortaya neredeyse ortak bir liste çıktı.
-Siyasi partilerin ve siyaset yapmanın önündeki tüm engellerin kaldırılması.
-Seçimlerde temsilde adaletin sağlanması. (Barajın kaldırılması veya dar bölge sistemi getirilmesi.)
-YSK’nın yeniden yapılandırılması.
-Mutlaka yeni bir anayasanın yapılması.
-Yargıda reformların sürdürülmesi.
-Anadilde kamu hizmetlerine erişim.
-Darbelere dayanak gösterilen düzenlemelerin temizlenmesi.
-Hukuk içinde terörle etkin mücadele edilirken, özgürlükten taviz verilmemesi.
-Jandarmanın sivilleşmesi. (İçişleri Bakanlığı’na bağlanması.)
-Teknoloji ihraç edecek bir ülke için eğitim ve ar-ge yatırımlarının yapılması.
-YÖK’ün koordinasyon kuruluna dönüşmesi.
-Savunmada dışa bağımlılığın en aza indirilmesi.
-Uluslararası sistemde ‘kuvvetli haklıdır’ tezinin sorgulanması.
AK Parti yönetiminin yeni isimlerinden DP’nin eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, vizyonun siyaset kurumunu güçlendirici unsurlarına işaret etti ve bunların Türkiye’yi geleceğe taşıyacak sistem değişikliğinin hazırlığı olduğunu söyledi. Soylu’ya göre “AK Parti siyaset kurumunu itibarlı hale getirdi. Şimdi güçlendiriyor. Vesayet sisteminin işgal ettiği kurumları siyaset geri alıyor. Siyasetin güçlendirilmesi halkın güçlendirilmesi demek. Siyaset vizyonu, yeni anayasa mimarisinin temellerini vurguluyor: Eşit vatandaşlık, sivilleşme, hukukun üstünlüğü, halkın denetimini güçlendirme... Yeni bir güvenlik perspektifi çiziyor. Sosyal adaletçi, beşeri sermayeye, bilimsel gelişmeye önem veriyor. Ve Türkiye’nin küresel iddiasını ortaya koyuyor.”
MKYK’nın yeni üyelerinden Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Prof. Yasin Aktay da, “seçim sistemi ve YSK, yeni anayasa, ana dilde kamu hizmeti, darbe bahaneleri, YÖK, refahı tabana yayma ve uluslararası arenada haklı olanı savunabilecek etkin bir Türkiye”yi anlatan maddelerin altını çizdi.
Avrupa ve ABD küresel ekonomik krizle, Ortadoğu ve Kuzey Afrika diktatörlere karşı devrimlerle sarsılırken, Türkiye kendi demokratik evrimini tamamlayacak reformların peşinde. Ankara’da analistler “Bugünkü sistemin sağladığı altyapı ile Türkiye geleceği yere geldi. Daha ilerisi için reform şart. Türkiye bu reformları, dünyanın küçüldüğü, çalkalandığı dönemde gerçekleştirirse, hem demokratik hem de ekonomik olarak ileri ülkelerle arasındaki farkı kapatma şansını yakalayacak” yorumunda birleşiyor.
Bunun için pratikteki en önemli adımın ‘terörü bitirmek’ olduğuna işaret edilirken, siyasetin ve ana dilin önünü açacak, ayrımcılığı ortadan kaldıracak reformların bu açıdan önemine dikkat çekiliyor.
‘Siyaset Vizyonu’nun hedefi olarak 2023 yılı görünmesine rağmen, bu reformların çoğunun bu hükümet döneminde gerçekleştirilebileceği de belirtiliyor. Aynı dönemde art arda yerel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimin yapılacak olması da reformların önemini arttırıyor.