Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul Taksim'de gerçekleşen terör saldırısı sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun şu ifadesi oldukça dikkat çekiciydi: "Sadece bu yıl 200 terör olayı engelledik ama terörün yüzü böyle acımasızdır. Siz 200 tane engellersiniz bir tanesi patlar ve bütün canınızı yakar."
Yüzde doksan dokuzundan haberimizin bile olmadığı 200 terör teşebbüsü emniyet kuvvetleri tarafından bu yıl içinde engellenmiş. Bu rakam Türkiye'nin nasıl büyük bir saldırı altında olduğunun göstergesi. Aynı zamanda Yeni Türkiye'nin terörle mücadelede ne kadar başarılı olduğunun da.
Türkiye son yıllarda taarruz stratejisiyle düşmanın gelmesini beklemeden düşmanın inine giriyor. Haliyle bu taarruz stratejisi, bölgemizdeki terör unsurlarını kullanan güçleri rahatsız ediyor. 200 gibi yüksek rakamdaki terör saldırısı teşebbüsü aslında Türkiye'ye açılmış üstü örtülü savaşın bir istatistiği.
Türkiye taarruz stratejisi yerine kendi sınırları içinde düşmanın gelmesini bekleseydi, terör kılıflı bu üstü örtülü savaş, yeni kurdurulacak kukla devletler eliyle fiili bir savaşa dönüşebilir ve bunun neticesi toprak kaybına varacak vahim sonuçları olurdu.
ABD'nin PKK unsurlarına yıllardır silah ve mühimmat yığması bir sosyal yardım faaliyeti olmadığına göre...
İçişleri Bakanı Soylu mezkûr açıklamasının devamında Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu anlatıyor: "Türkiye'nin etrafında istikrarsız bir cendere olduğunu biliyoruz. Biz burada millet olarak beraberlik içinde güçlü olmalıyız. Bunlara boyun eğmemeliyiz. Kimsenin etrafında Kobani yok. Kimsenin etrafında Münbiç yok. Kimsenin etrafında birçok terör örgütünün fink attığı bir yer yok. Bunlar hep bizim sınırımızda. Biz neyle karşı karşıya kaldığımızı bildiğimiz için bugün sınırlarımızın dışında binlerce kahramanımız terörle mücadele ediyor. Pençe Kilit Harekatı'ndan birçok harekata kadar. Oradaki terör koridoruna bugün müdahale etmemizin en temel nedenlerinden bir tanesi tam orada terörün Türkiye'yi istikrarsızlaştırmamasını sağlayabilmektir. Bunu anlatana kadar dilimizde tüy bitse de bunu söyleyeceğiz. Son 2 saldırının da hem Mersin saldırısının hem bu saldırının birinin Münbiç'ten birinin Kobani talimatıyla geldiği çok açık ve net ortadadır. Karşımızda şer cephesini, terörist destekçilerini biliyoruz."
Süleyman Soylu "Karşımızda şer cephesini, terörist destekçilerini biliyoruz." sözünü "Amerikan Büyükelçiliğinin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz" diyerek şerh etti!
Bakan Soylu daha açık nasıl söylesin...
Başta ABD olmak üzere Batı için terör bir savaş stratejisi. Terör silahını kullanmayı çok iyi biliyorlar. Bir yandan terör listeleri oluşturup teröre karşı olduklarını göstermeye çalışıp diğer yandan terör unsurlarını besliyorlar. Bu hususta haklarını vermek lazım güzel rol yapıyorlar.
Türkiye taarruz stratejisiyle güzel rol yapanların senaryosunu bozdu, perde arkasında dönen dolapları dünyaya teşhir etti. Bunun karşılığı da, neredeyse % 100'ünü engellediğimiz terör akınına maruz kalmak oldu.
Son olarak, "Bizim şurada burada ne işimiz var" diyenlerin kimlerin senaryosunda figüran oldukları da mâlûmumuz!