Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya, Endonezya, Pakistan ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplarken hepimizi duygulandıran hakikate tercüman oldu:
"Görüştüğüm liderlerin hepsinin ifade ettiği bir konu var; Osmanlı. 'Siz Osmanlı'nın devamısınız. Biz sizi böyle görüyoruz.' diyorlar. Onlar bizi çok iyi anlıyorlar, ama biz kendimizi maalesef anlayamıyoruz. Sıkıntı burada. Bize yönelik bu teveccüh, durup dururken olan şeyler değil. Ecdadımızın kıymetli mirası bizim en önemli zenginliğimiz. Bizlere bütün iltifatlar Osmanlı'nın mirası üzerinden geliyor..."
Osmanlı'yı, ecdadımızı neden çok seviyoruz?
Bizi biz yapan değerler, mana köklerimiz o ulu çınarda...
İlay-ı Kelimetullah (Allah'ın adını yüceltme) davasının asırlar boyu bayraktarı olmuş o ruh, bizi diri tutuyor, bir tutuyor ve Türkiye Yüzyılına gidiyoruz.
Gönül coğrafyamız dediğimiz uzakları, şimdi bize yakın eden onlar...
Binlerce kilometre ötede milyonlarca kişinin muhabbeti, sergilediği içten teveccüh, hiç şüphesiz milletimizle olan gönül bağının somut göstergesidir
Cumhur İttifakı'nın mayasını kavrayamayanlar, üç büyük Müslüman ülkedeki Türkiye sevgisini anlayamazlar.
Cumhur İttifakı, Osmanlı'nın dalgalandırdığı bayrağı devraldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı, Osmanlı düşmanlığıdır.
Osmanlı düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığıdır.
Asya gezisinde ne gördük?
Türkiye güçlendikçe gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimiz memnun oluyor. Türkiye ile birlikte büyük bir ailenin mensupları olmanın heyecanını duyuyor.
Savunma sanayi, enerji, sağlık ve tıp bilimleri, tarımsal işbirliği gibi birçok alanda Malezya ile 11, Endonezya ile 12 ve Pakistan ile 24 anlaşma imzalandı.
Malezya ile özellikle yarı iletkenler, biyoteknoloji, yenilenebilir enerji, uzay ve diğer ilgili alanlarda olmak üzere bilim, teknoloji ve inovasyonda daha derin işbirliğini teşvik etme kararları, bir kez daha teyit edildi.
Endonezya ile "Bayraktar TB3 ve Bayraktar AKINCI İhracatına Yönelik Ortak Üretim Anlaşması" imzalandı. Anlaşma kapsamında, Endonezya'ya 60 Bayraktar TB3 ile 9 Bayraktar AKINCI ihraç edilecek.
TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN Genel Müdürleri, BAYKAR Teknoloji CEO'su, ortak projeler ve doğrudan savunma ekipmanları ihracatı ile ilgili önemli anlaşmalara imza attılar.
Burada durup düşünelim.
Türkiye ve İslam ülkeleri, bilim ve teknolojide Batı'nın çok gerisine düşmüştü. Özellikle güvenliğimiz ve savunmamız için ihtiyaç duyduğumuz silahları ABD, İngiltere, Almanya, Fransa'dan temin ediyorduk.
Şimdi Türkiye hem de savaş stratejilerini değiştiren insansız hava araçları ile dünyanın ilk dört ülkesi içinde ve bu silahları kardeşlerine veriyor, ortak fabrikalar, tesisler için anlaşmalar imzalanıyor.
Nereden nereye...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu ifadelerinin de altını çizelim:
"Batı hâkimiyetinin azaldığı ve Asya'nın, stratejik ağırlığını artırdığı bir dönemde, Türkiye'nin Asya perspektifi de önem kazanıyor. Asya'daki Müslüman ülkelerle ilişkilerimizi her geçen gün güçlendirmek suretiyle ekonomik, sosyal ve siyasi bağlarımızı pekiştirmek gayretindeyiz. Müslüman Asya ülkeleri ile iş birliklerimizi çoğaltarak, kalkınma ve refah alanındaki fırsatların sayısını da böylece artırabiliriz. Önümüzdeki bu fırsatları değerlendirerek ülkelerimizin küresel bir güç haline gelmesi için ortak iradeye de sahibiz."
Uzaktaki üç Müslüman ülke deyip geçmeyelim.
Malezya, 878 adadan oluşan 34 milyon nüfuslu, resmi dini İslam olan bir ülke.
Endonezya, 17 binden fazla adadan oluşuyor. Bu adaların en büyükleri Sumatra, Cava, Borneo ve Yeni Gine'dir. 280 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi ve aynı zamanda en kalabalık Müslüman ülkesidir.
Pakistan İslam Cumhuriyeti, 241 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık beşinci, en büyük ikinci Müslüman ülkesidir. Pakistan, atom bombasına sahiptir ve 170 nükleer savaş başlığı vardır.
Yazmadan geçemeyeceğim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin uğraştığı işlere bakın, bir de 'birinci partiyiz' diyen CHP'nin uğraştığı işlere bakın...