Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; Ak Parti’nin Genel Başkanı olarak geri dönüşü, sistem değişikliği kararı ile gerçekleşti. Bu olayı sadece Türkiye siyasi tarihi açısından yorumlarsak, yeni siyaset inşası konseptini ortaya koyacak. Bu milli iradenin; yönetime ve devlete tam hâkimiyetinin kapısını sonuna kadar açan, tarihi bir olay olarak tarihe geçecek.
Sadece liderlik vasfı, tartışılmaz öngörü kabiliyeti, dünyayı doğru okuyarak ülkesini okuduğu dünya siyaseti konseptine göre hazırlayan, zeki devlet adamı gibi okumamız yeterli olurdu. Lakin dünyanın yeni dönemine verildiği bir zaman diliminde, tüm yukarıda yazdıklarımı ekler isek, bir farklı durumun tespitini görmekteyiz.
Dünya karışık, iç dengelerin kavgası, haritaların yeniden dizayn edildiği bir dönemde, küresel sermaye ile kadim medeniyetler ve devletlerin, neredeyse savaş durumu söz konusu iken, Türkiye'nin yeni dönemi, tüm bu hastalıklara ve virüslere karşı bir aşı müdahalesi niteliğindedir. Vücudun dışarıdan aldığı tüm hastalıklar, genetik ve yapay virüslere nasıl ki müdahale gerekliyse, şimdiki yeni süreçte Türkiye'nin attığı adımlar, tam da bu nedenle hayati olacak.
İşte Erdoğan’ın partiye geri dönüşü bir dönüşümün ilk ve kalıcı işaretidir. Siyasetin istikrarı; kalıcı ve devamı olan bir anlam taşıdığı takdirde, hikmet barındırmaktadır. Türkiye'nin elinden hep çalınan ikbali ve istikrarın esasını, bugün atılan alt yapı fidanları oluşturacaktır. İleride, bugünden başlayan bu doğru tespitli yol, kalıcı devlet refleksleri, siyasetin kişilere dayanarak değil, sistemi ile var olan devlet formatını pekiştirmek. Bu Türkiye’nin önemli kazanımı olacak. Gelecekte dünyanın ekonomik ve siyasi programını gördükçe, bugün atılan adımların ne anlama geldiğini, daha net göreceğiz.
Erdoğan; kalıcı devlet refleksini oluşturmaktadır. Siyasetin üretmesi gereken çözümler için, alt yapı oluşturuyor. Ortadoğu’nun enerji hatlarının geleceği, küresel aktörlerin gündemi olmuş iken, Türkiye'nin küçücük bir zafiyeti, bekamızı etkiler. Şu anda Türkiye bekası için, tüm alt yapı ve kalıcı siyaset dinamiklerini yola dizmektedir. Bu durum; Türkiye’yi gelecekte dünyanın yeni küresel güç merkezlerinden birine dönüştürmeyle birlikte, 5’ten büyük olan dünyadaki masum sesler için de oksijen olarak devreye girecektir.
2019çok önemli bir yıl. Erdoğan liderliği; bu yoğun ve zor dönemde, Türkiye'nin kaderini etkileyecek kadar hayatidir. Türkiye'nin kaderi ve kalıcı hamleleri, çevredeki herkesi etkileyecek hiç kuşkusuz! Onun için bu dar zamanda dost, kardeş, akraba coğrafyada, olup bitenlere, muhtemel olacaklara, çok dikkat edilmeli! Güçlü Türkiye; baskıya tabi tutulan coğrafyanın siyasi gerekçelerini güçlendirecek. Baskı yapan küresel aktörlerin; özellikle Ortadoğu özelinde, enerji ve İsrail odaklı projeleri, bu coğrafyanın unsurlarına rağmen, kalıcı yapılamayacağını anlatmış olacak. Bu coğrafyanın kaderini yok sayıp, yeni kaderlerini belirlemek niyetinde olan küresel sermaye ve küresel finans çevreleri, alandaki gerçek vaka ile dağıtıcı hedeflerine ulaşamayacak.
İşte Türkiye'nin yeni dönemi ve yeni hamleleri, bunun altını dolduracak. Zaten Türkiye ve Erdoğan'a yönelik baskıların nedenleri açık ve net, bu durumdur! Şimdi Türkiye; Kızıl Elma’nın cazibesini daha da öne çıkarmaya, mefkûre yolculuğunu daha da derinleştirmeye karar verdi. Türkiye'nin; yeni değişiminin kodu buradadır. Kızıl Elma ülküsü de...