Muhalefet cephesi, seçimlere bir yıl gibi kısa bir süre kalmasına rağmen erken seçim istemeyi ve parti liderlerini 6'lı masada etrafında toplayabilmeyi siyasi başarı olarak alkışlayadursun 20 yıldır halkın değişmeyen tercihi olan AK Parti teşkilatları ve politikalarıyla sandık için çoktan hazır görünüyor.
AK Parti aynı zamanda Cumhurbaşkanı ve Genel Başkanı Erdoğan'ın liderliğinde 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısını bakanların, milletvekillerinin, Genel Merkez MKYK üyelerinin katılımıyla Ankara Kızılcahamam'da hafta sonunda tamamladı.
İstişarelerin ve kararların odağında ekonomi ve seçim vardı.
İşin başındaki Cumhurbaşkanlığı Kabinesi de yurdun her yerinde tam saha markajda olan AK Parti teşkilatları ve milletvekilleri de halkın nabzını, beklentilerini her zaman iyi tutuyor. Halkın sesini toplantıya da taşıdılar.
**
Gündemde öncelikle enflasyon ve geçim sıkıntısı var. Halkın çözüm beklentisine diğer sorunları olduğu gibi enflasyonu da Erdoğan'ın çözeceği inancı eşlik ediyor.
Erdoğan ve kabinesi de öncelikle enflasyonu düşürmek, vatandaşı güçlendirmek için çalışıyor. Bunu da üretim çarklarını durdurmadan, büyüme ve istihdam rakamlarını büyüterek yapmaya gayret ediyor.
Nitekim kamu çalışanlarının epeyce zamandır beklediği müjde Kabine toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi.
Erdoğan yaptığı açıklamada faizi düşürmeye, vatandaşın alım gücünü artırmaya devam edeceklerini duyurduktan sonra 3600 ek gösterge düzenlemesinin 5 milyonu aşan memur ve emeklinin tamamını ilgilendiren bir formülle hazırlandığını açıkladı. Polis, öğretmen, hemşire, din görevlisi ve diğer meslek grupları da ek gösterge kapsamına alındı. Aileleriyle birlikte milyonlarca insanı ilgilendiren bir kapsamı var düzenlemenin.
**
"Faizi artırarak zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık" dedi Cumhurbaşkanı: "En büyük hassasiyetimiz istihdamı koruyarak, ücretlilerin gelir kaybını telafi ederek, fırsatçıların önünü keserek insanlarımızın üzerlerine kalıcı yükler binmesine engel olmaktır."
Enflasyonla mücadele ederken vatandaşın alım gücünü korumaya, halkın gelirini artırmaya çalışıyor Cumhurbaşkanı.
Bu açıdan neyi neye tercih ettikleriyle ilgili Erdoğan'ın şu vurgusunu bilhassa kayda geçirmek gerek: "Biz tercihimizi faizleri yükselt baskısıyla bir kez daha ülkeyi soymak için ellerini ovuşturanlardan değil, istihdamı koruyarak işini, aşını, geçimini sürdürmesini sağladığımız milyonlardan yana kullandık. Hele ki dünyanın içinden geçtiği şu ekonomik buhranda tercihi üretimden ve istihdamdan değil de finansal illüzyonlardan yana kullanmak, kesinlikle ülkeyi emperyalist mandacılara peşkeş çekmek demektir. 'Bunu yutmayacağız".
**
Konunun uzmanları da "devrim niteliğinde bir düzenleme" olarak tanımlıyor yapılan düzenlemeyi.
Cumhurbaşkanının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin çıktı kamuoyunun karşısına canlı yayınlarla. İşinin hakkını verdiği çok çalıştığı belliydi Bakan Bey'in. Sesi kısılmış, gözleri kanlanmıştı.
Devlet hiyerarşisi içinde tüm branşlarda, çalışma barışını koruyacak, herkese değecek şekilde bir düzenleme yapıldığını söyledi. Düzenlemenin emeklilerin tamamını kapsayacağını duyurdu. "Kamu emekçilerimiz artık rahat bir uyku uyuyacak" diyerek müjdeledi hatta bu gelişmeyi.
Emekçinin emeği, ekmeği korunacak yani.
Kimden korunacak?
Cumhurbaşkanının ifadesiyle söylersek "faizi artırarak zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatmasından" korunacak.
Tercihini faiz baronlarından değil emekçiden yana kullanıyor Erdoğan.
Muhalefetin eleştirmekten çok istismar ettiği "mutfak yangını"nı görünen o ki yine Erdoğan liderliğindeki AK Parti söndürüyor.
Zaten kamuoyu araştırmalarında da çıkıyor "hangi sorun olursa olsun çözecek kişi Erdoğan'dır" gerçeği.
**
Son düzenlemeye bütün Türkiye; Türkiye'nin bütün emekçileri sevinirken muhalefetin ağlaması boşuna değil.
Vatandaşın yaşadığı sıkıntıdan ekmek yiyordu çünkü muhalefet.