Ülke olarak, kronik sorunlarımızı detaylı bir şekilde analiz etmeli ve rasyonel çözüm yolları aramalıyız. Bu bağlamda, OECD verileri ne eğitimde ne istihdam da olmayan gençler konusunda uyarılarda bulunuyor. Türkiye, genç nüfusuyla dünyanın en dinamik ülkelerinden biri. Ancak, maalesef bu genç nüfus, eğitim ve istihdam fırsatlarından yeterince faydalanamıyor.
Birçok sektörde ara eleman sıkıntısı giderek artıyor. Yani, işverenler, belirli becerilere sahip orta düzey çalışanları bulmakta zorlanıyor. Bu, üretim, hizmet, sağlık, teknoloji ve diğer birçok sektörü etkiliyor.
Eğitim kurumlarımız ve sektör temsilcileri, öğrencilere istihdam becerilerini kazandırmak için daha iyi hazırlanması gerekiyor. Öyle ki, Genç nüfusun eğitim ve istihdam durumu, ekonomik büyümeyi doğrudan etkileme potansiyeline sahip. Bu nedenle, gençlerin işgücü piyasasına entegrasyonu ve eğitim sistemine yatırım yapılması gerekiyor.
OECD 2023 verilerine göre, Türkiye'deki "İstihdamda Olmayan, Eğitimde veya Eğitimde Olmayan Gençler" (NEET) 15-29 yaş arasındaki gençlerin oranı %28.8 ile incelenen ülkeler arasında en yükseklerden biri. OECD ülkeleri içinde, Türkiye ne eğitim ne de istihdam olan gençler konusunda ikinci sırada. Bu durumda Türkiye, yüzde 29,8 ile birinci sıradaki Kolombiya'nın hemen ardından geliyor.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ara eleman sıkıntısının Türkiye'nin eğitim ve istihdam problemlerinin bir sonucu olduğunu söylüyor ve uzun süredir ara eleman sıkıntısından bahsettiklerini dile getiriyor.
Ara elemanların aslında "ana eleman" konumunda olduğunu belirten ve iş dünyasının bu seviyede çalışan yetenekli mavi yakalıları daha iyi ücretlendirmesi gerektiğini söyleyen İTO Başkanı, üniversite mezunu olup da işsiz kalan gençlerin sanayinin talep ettiği mesleki alanlarda ikinci bir eğitim alarak iş hayatına katılmalarını, meslek liseleri ve meslek yüksekokullarının ise yeni teknolojilere uygun eleman yetiştirecek şekilde kapasitelerini artırmalarını tavsiye ediyor.
2023 TÜİK'na göre, Türkiye'de 15-24 yaş aralığındaki nüfusun ortalaması 11.8 milyon. Bu yaş grubundaki gençlerin yaklaşık %22.4'ü, yani 2.7 milyon kişi ne eğitim almakta ne de iş hayatında yer alıyor. 2023 yılı ortalamasına göre, 15-24 yaş aralığındaki nüfusun 11.8 milyonu içinde yaklaşık 1.3 milyon kişi yükseköğretim mezunlarından oluşuyor.
Aynı zamanda OECD' göre, 2000 yılında %9 olan 25-34 yaş arası yükseköğrenimli nüfus oranı, 2021 yılında %40'a yükseldi. Yükseköğrenimli kişilerin istihdam oranı, ortaöğrenim altı eğitimli kişilerden %20 daha fazla. Bu durum, gençlerin işgücü piyasasına entegrasyonu ve eğitim sistemlerine katılımları açısından önemli zorluklara işaret ediyor.
İtalya ve Yunanistan da benzer sorunlarla karşı karşıya. Diğer ülkelerle kıyaslandığında, İzlanda ve Hollanda gibi ülkelerin NEET oranları oldukça düşük (%6.7 ve %4.5), bu da gençlerin istihdam ve eğitim olanaklarına erişiminde daha başarılı olduklarını gösteriyor. Almanya'nın %8.9 gibi nispeten düşük bir orana sahip olması, mesleki eğitim ve çıraklık sistemlerinin gençlerin işgücü piyasasına entegrasyonuna katkıda bulunduğunun bir göstergesi olabilir
Bu veriler, Türkiye'nin gençler için istihdam ve eğitim fırsatlarını artırmaya yönelik politikalar geliştirmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle mesleki eğitim ve beceri geliştirme programlarının genişletilmesi, genç girişimciliğin teşvik edilmesi ve eğitim sistemlerinin işgücü piyasasının ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlaması önem taşıyor.
Türkiye'nin genç nüfusunu, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü haline getirmesi için, gençlerin eğitim ve istihdam olanaklarına erişimini kolaylaştıracak politikalar geliştirmesi ve uygulaması şart.