Türkiye ve Özbekistan, bölgelerinde iki önemli aktör. Geçtiğimiz günlerde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu buluşma, iki ülke arasındaki geniş ölçekli iş birliğinin daha da derinleştirilmesi açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Özbekistan ve Türkiye arasındaki ilişkiler, derin tarihi ve kültürel bağlara dayanıyor. İki ülke, yüzyıllar boyunca ortak bir tarih ve kültürel mirası paylaştı. Bu ortak miras, günümüzdeki stratejik iş birliği ve dostluk ilişkilerinin temelini oluşturuyor. Türkiye, 1991 yılında Özbekistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştu. İki kadim aktör arasındaki tecrübe paylaşımı ve iş birliği siyasi, ekonomik ve toplumsal diyalog önemli potansiyel barındırıyor.
Geçmiş yıllarda istenilen düzeye erişemeyen ikili ilişkiler Özbekistan'ın dışa açılım politikasıyla yeni bir eşiğe gelmiştir. Mevcut fırsat bütün taraflara ve diğer Türk devletlerine yarar sağlayacak bir gelişme. 1991'de Sovyetler'in dağılmasına kadar merkezi üretim modeliyle ekonomisi kontrol edilen Özbekistan, bağımsızlık sonrası krizlere maruz kalmıştı. Krizlerin nedenleri arasında liberal piyasa sistemine adaptasyon, otorite kontrolü ve kamu kurumlarının değişime uyum zorluğu yer alıyor.
Bağımsızlığın ardından kamu otoritesinin sağlanmasına önem veren Özbek yöneticiler Rusya, Kazakistan ve Ukrayna örneklerine kıyasla ekonomik yapıyı dış dünyaya fazla açmamıştı.
Zengin kültürü, doğal kaynakları ve ekonomik altyapısıyla Özbekistan, Türkiye'nin Orta Asya'daki stratejik ortaklarından biridir.
1993'ten günümüze kadar Türkiye'nin Özbekistan genelinde 3 milyar doların üzerinde altyapı projesini bitirdiği biliniyor. Özbekistan'ın en büyük üçüncü ihracat ortağı olan Türkiye ithalatta da beşinci ülkedir
Özbekistan ve Türkiye: Stratejik Ortaklığın Yeni Ufukları
Ziyaretin arifesinde gerçekleştirilen iş forumu, sanayi, yeşil enerji, elektrik mühendisliği, tekstil, ilaç, tarım ve diğer alanlarda geniş bir yeni proje portföyünün oluşturulmasıyla sonuçlandı. Hükümetler, Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamındaki mal yelpazesinin genişletilmesi ve ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılması hedefini belirledi. Özbekistan'ın İstanbul'da bir ticaret vekalethanesi kurması konusunda anlaşmaya varıldı. Bu adımlar, iki ülke arasında ticari ilişkilerin daha da derinleştirilmesi ve ekonomik bağların güçlendirilmesi için önemli bir temel oluşturdu.
Son yıllarda, iki ülke arasındaki ticaret hacmi %50 artarak 3,5 milyar dolara ulaştı. Ortak girişimlerin sayısı iki katına çıktı ve Özbekistan ekonomisindeki Türk yatırımlarının hacmi %150 büyüyerek 2,5 kat arttı. Türkiye'den Özbekistan'a turist akışı üç katına çıkmış durumda. Ayrıca, iki ülkenin ulaştırma ve lojistik potansiyelinin artırılması ve Orta Koridor fırsatlarının etkin kullanılması da önemli işbirliği alanları olarak belirlenmesi önemli. Zira hali hazırda dünyada alternatif ticaret güzergahları oluştururken orta koridorun canlandırılması iki ülke ilişkiler açısından önem arz ediyor.
Bu ziyaret sırasında 10 milyar dolar değerinde yeni yatırım projelerinden oluşan bir portföy oluşturuldu. Hükümetler, karşılıklı ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılması, ürün türlerinin daha da genişletilmesi, sanayi iş birliğinin derinleştirilmesi, üçüncü ülke pazarlarına birlikte girilmesi, yeni büyüme noktaları ve özel sanayi ürünlerin geliştirilmesi için sistemli olarak çalışılmasını kararlaştırdı. Somut hedeflerin belirlenmesi ve buna yönelik siyasi desteğin önem kazanması bu hedeflerin gerçekleşmesinde ümit veriyor.
Türkiye ve Özbekistan arasındaki stratejik ortaklık, iki ülkenin ortak tarih ve kültürel mirasından güç alarak, geleceğe yönelik işbirliği ve dostluk ilişkilerini daha da güçlendirecektir. Bu işbirliği, sadece iki ülke için değil, aynı zamanda diğer Türk devletleri ve bölge ülkeleri için de önemli fırsatlar sunacaktır.