Ukrayna en üst düzeyde Ankara'ya geldi. Devlet Başkanı Zelensky, bakanlarıyla birlikte devlet olarak çıkarma yaptı. Türkiye'de çok taraflı görüşmeler gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere çeşitli bakanlıklar arası görüşmeler yapıldı. Barış, güvenlik ve ticaretin içe içe geçtiği görüşmeler bunlar. Türkiye, baştan itibaren Ukrayna ile iyi ilişkilerini sürdürdü. Başlangıçta Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelerde de arabulucu oldu. Çünkü Türkiye hem Kırım hem de Avrupa ilişkileri nedeniyle Ukrayna ile yapıcı ilişkilerine dikkat etmek zorunda.
Ankara'da Ukrayna devleti ile bu görüşmeler devam ederken öte yandan Rusya ve ABD, Riyad'da Ukrayna meselesinde bir araya geldiler. Dünyanın iki büyük emperyalist gücü Ukrayna için Ukrayna'yı hesaba katmadan görüşüyorlar. Sanki Ukrayna hiç yokmuş gibi hareket ediyorlar. Oysa Rusya'nın bir ayda tamamen ele geçireceğini düşündüğü Ukrayna, yıllar geçmesine rağmen düşmedi. Herkes devlet başkanı DJ diye dalga geçerken bir lider ortaya çıktı. Putin'in karizması ciddi bir şekilde çizildi. Emperyal açılımları Ukrayna tarafından durduruldu.
Riyad'a Avrupa'da çağrılmadı. Oysa Ukrayna'ya en büyük destek veren ve de Avrupa'yı yakından ilgilendiren bir savaş bu. Avrupa çok iyi biliyor ki Ukrayna düştüğü an Rusya soluğu Berlin'de alacak. Daha yüzyıl geçmedi yaşanan bu gerçeklik üstünden. Avrupalılar bunun çok farkında. Birçok siyasetçi de bunu açıkça belirtiyor. Bu nedenle Ukrayna'ya ciddi destek verdiler. Ukrayna savaşı aslında bir yandan da Avrupa'nın direnişi demektir. Bunlar Trump'ın umurunda değil. NATO'yu yüzde %60 ABD finanse ediyor. Para kaybettiğini düşünüyor. Para, onun için Avrupa güvenliğinden daha önemli. Avrupa şimdi yeniden güvenlik üretimi için ciddi ciddi düşünüyor.
Türkiye burada önem taşıyor.
NATO içinde en büyük orduya sahip, Avrupa coğrafyası içinde de yer alıyor. Bunu gören Avrupa, yeniden kulağını buraya çeviriyor. Almanya başkanı geçen gün yaptığı açıklamalarıyla Türkiye'ye olumlu çağrılarda bulunması tesadüfi olmasa gerekir. Avrupa eski bir kıta. Yaşlı ve yorgun. Ancak aynı zamanda büyük bir ticaret ve teknoloji kapasitesine sahip halen. Türkiye'nin en büyük ihracat yaptığı ülkeler. Türklerin en fazla yaşadığı ikinci coğrafya. Birincisi Türkistan ise diğeri de Avrupa. Alevilik ve Kürtçülük akımları çerçevesinde kimi illegal örgütlere verilen desteklere göz yummalar ve islamofobi nedeniyle belli sorunlar var. Aşırı milliyetçilik birçok yerde sorun.
Ukrayna ve Türkiye yakınlaşması, yeniden Avrasyacılıktan Avrupalılığa doğru yönelmeyi anlatıyor. Artık bu yönelme çok farklı olacak. Ezik, boynu bükük ve hep emirler alan bir Türkiye olmayacak. Eşit katılım, algılanma ve ilişki çerçevesinde hareket edilecek. Nitekim MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, daha yeni Avrupa'da yaptığı konuşmada Suriye'de beraber çalışmadan bahsetmesi de bu açıdan önemli. Almanya, İngiltere ve Fransa'nın Ahmed Şara'yı kabul etmeleri, Türkiye'yi de onaylamaları anlamına geliyor. Türkiye'nin Suriye açılımına destek çıkmaları demektir.
Trump'lı ABD siyaseti ne kadar sürer bilmiyorum. Çünkü bütün teamülleri alt üste eden bir siyasi figür. Devlet adamı değil, paragöz bir tip. Devlet yöneticisinden çok kumarhane işletmecisine benziyor. Aşırı post-modern! Daha şimdiden Kanada, Finlandiya başta olmak üzere birçok Batı ülkesi ile kavgalı. Toplumu, değerleri ve anlaşmaları yok sayan bir bilinç. Bakalım ABD bunu ne kadar kaldırabilecek.
Türkiye, Ukrayna ve Avrupa ile yeniden ilişkiler kuruyor. Macaristan ve Ukrayna başta olmak üzere birçok ülkeyle itibarlı anlaşmalar yapıyor. Ankara, dış politikada yeni atılımlarla sorunları aşmak istiyor.