Haçlı seferleri hız kesmeden devam ediyor. Yalnız bin yıldır süren, ikinci bin yılda da devam eden haçlı seferlerinin bir tek hedefi var o da Türkiye. Peki neden Türkiye?
İlk bin yılda, Papalığın düzenlediği ve her anlamda desteklediği haçlı seferlerinin ulaşmak istediği son nokta Kudüs'tü. Haçlıların bu hedefini engelleyen hep Türkler oldu.
Bu kez haçlı seferlerinde papalık devre dışı kalmış yerineyse Küresel Güçler devreye girmişti. Onların hedefindeyse, Türkiye'nin Güneydoğusunu da içine alan Kürdistan Devleti'nin temelini atmak ve bu sayede Tevrat'ta yazan Nil'den Fırat'a büyük Yahudi Devleti'ni kurmak, ardındaysa son nokta da gene Kudüs vardı.
Ancak Kudüs'ün ele geçirilmesi yetmiyor artık. Kudüs'deki Mescidi Aksa yıkılacak, yerine daha önce orada olduğu öne sürülen Süleyman Tapınağı yeniden yapılacak. Bu arada Kabe de yıkılacak, İslamiyet yeryüzünden silinecek.
Peki onların bu hedeflerini engelleyen ne? Türkler tabi!
Türk milletine Allah tarafından verilen üç kutsal emanet vardı: Ve onlar İstanbul'daydı. O üç kutsal emanet Kuran-ı Kerim, sancak ve kılıç.
İşte bu üç kutsal emanetin verdiği manevi gücü Türklerin elinden alırsan, Kudüs yolu da açılır, diğer hedeflere de ulaşılır.
Şimdi sıra geldi 50 yıllık plana:
ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nin hazırladığı "Küresel Trendler 2030" raporu tahmini senaryoları değil Washington'un orta vadeli tasarılarını içeriyordu. Bu nedenle raporda yer alan "önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin bölünme tehlikesi var" ifadesi bir dostun, müttefikin uyarısı değil, ABD'nin hedefini açıklıyordu!