Bu konuya hiç değinmemiştik.
Batıdaki güçlerin özellikle "Soros Merkezli" senaryoların başında, Türkiye üzerinden "renkli devrimler"in gerçekleştirilmesi vardır.
Erdoğan'ın "Tam bağımsız Türkiye modeli" ve "Yeni dünyada yerini alma" gayreti, bu "senaryoyu" engellemektedir.
Türkiye'deki tüm kalkışmalara ve olaylara iyi baktığımızda; zaten renkli devrimler için çeşitli "provalar" yapıldığını görebiliyoruz.
FETÖ iltisaklı yabancı "Erdoğan düşmanları"nın, renkli devrimlere yönelik "teraneleri", tesadüfi bir olay değildir.
Türkiye'nin renkli devrimlerin merkezi haline gelmesi için toplumun tüm kodlarıyla oynanması gerekiyor.
Erdoğan'ın seçilmesiyle, büyük bir "felaketin" önü kesildi.
Bu kanaatimi destekleyen, çok örnekler var.
En önemlisi "Özerklik" konusu ve Türk Dünyası yönetimlerine muhalif olan bir kaç ismin, kendilerini uzun bir süre "saklayabilmelerine" rağmen bu seçim sürecinde yaptıkları paylaşımlar, asıl gayelerinin farklı olduğunu ortaya koydu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçileceğine o kadar emindiler ki, zaten bu konuda emin olmaları; tüm kozlarının masaya dökülmesini sağladı.
Yaptıkları paylaşımların içeriği şu şekildeydi:
"Kemal bey kazandığında, Azerbaycan ve tüm Orta Asya'da değişim umudu olacak..."
FETÖ propagandacısı Rubin'in, "Türkiye'de renkli devrimler kaçınılmazdır..." cümlesi, İran, Azerbaycan ve Orta Asya'nın; Avrupa, Türkiye ve Amerika'daki muhaliflerin beklentisi ile örtüşüyor.
Azerbaycan asıllı olup da özellikle Avrupa'da yayın yapan çeşitli Erdoğan düşmanı muhalifler:"Kılıçdaroğlu gelirse, İlham Aliyev'i de kolay indiririz..." veya "Erdoğan giderse, Putin'de gider... " teziyle hareket ettiler.
"Yorumların sosyolojik karşılığı var mı?" Diye soracak olursanız, "Hayır!" cevabını rahatlıkla veririm...
Türkiye bu durumda neden kilit noktada?
Çünkü ABD uzun yıllar, işlerini meğer FETÖ üzerinden Türk Dünyası'nda gerçekleştirmiştir. 15 Temmuz gününe kadar istedikleri her şey yolundaydı.
Ne zamanki Erdoğan FETÖ terör örgütü ile mücadele azmini ve iradesini ortaya koydu, o günden bu güne Türk Dünyası'ndaki işlerine de çomak sokuldu.
"Tam temizlendi..." diyemeyeceğim. Hatta çokça kriptoların olduğuna dair bölgeden bilgiler de geliyor! Lakin esas mesele, bu aktörlerin rahat hareket etmesinin önünün kesilmesidir. Dolayısı ile Erdoğan, büyük planlarını bozdu.
Türk Dünyası'nda Türkiyesiz hiç bir senaryo geçerli olamaz. Zaten Erdoğan Türkiye'si, ABD'nin Türk Dünyasına yönelik yapmak istediği nihai senaryolara da karşı koyacaktır.
Peki, renkli devrimler neden kötü?
Çünkü devlet yapısının sonuna kadar oturması; demokrasi, hak, hukuk ve adil ekonomik dağılım konusunda sorunlar var.
Bu zayıf nokta, her türlü belalara kapı açıyor.
Türk devletleri bu konudaki sorunlarını kendileri çözmeli. Aksi takdirde her türlü operasyonlara açık hale gelecek kadar korkunç durum var ortada.
Erdoğan'ın yeniden seçilmesi Türkiye'yi kaotik ortamdan kurtardı. Tabii Türkiye sıradan bir devlet değil ve derin kodlara sahip. İçindeki oynamalar o kadar kolay olamaz.
Erdoğan düşmanlığının sıradan basit bir olay olmadığını anlamak için bir de bu pencereden bakın derim.