Rusya, Esad'ın savaştan kazanarak çıkmasını sağlamakta. Sebebi açık! Esad'la beraber, yeni dönemin esas aktörü olacağını hesaba katmakta. Esad aleyhinde olan herkesi, başından ılımlı muhalefet, daha sonra radikal muhalefet kılıfına oturttu. Şam Rejiminin karşısında olan tüm Suriyelileri, devre dışı bırakma peşinde. Yani günün sonunda masaya "muhalefet" diye birinin gelmemesini benimsemekte.
Türkiye ile her konuda aynı düşünmemekte. Muhalefet ve Esad konusunda kökten farklı cephede. Başından itibaren Esad'ı bıraksa bile, rejimi bırakmayacağının her fırsatta sinyalini verdi. Neticede bu savaşın bir an önce bitmesini istiyor. Hatta yeni hiç bir savaş istemiyor.
Moskova, İdlib'i "kırılma noktası" olarak yorumluyor. YPG'nin Türkiye’nin önünden çekilmesinde rol üstlenip çaba gösterdiğini düşünmekte. Dolayısı ile terör koridoru konusunda Türkiye’nin nedenleri ortadan kalkarsa, Türkiye’nin de İdlib’deki muhaliflerden vazgeçeceğini tahayyül etmekteydi. Halen muradı odur. Esad'ın İdlib’i almasını, oradaki rejim karşıtı herkesi devre dışı bıraktırmak ve nihayet masada Esad'la "radikal" olarak belirledikleri kimsenin oturmasını planlanmakta.
ABD, Esad aleyhtarı gözüktü ve herkesi rejimi devirmeye teşvik etti. Ama tek kurşun atmadı, bir kaç roket saldırıları hariç Esad'a yönelik harekata geçmedi. Esad'la ilgili ABD'nin planı nedir? Bu sorunun cevabını bilmiyoruz!
Muradının PYD üzerinden yeni koridor oluşturulması olduğu ve Suriye'nin parçalanması olduğu açıktır. Peki, Esad bu güvenceyi Ruslar üzerinden verdi mi? Rusya'nın federasyon yapıdan bahsetmesi, acaba bu Amerikan isteklerine yakın pozisyon yakalar mı? Baktığımızda, Ruslar etnik gruplar üzerinden okuma yaparak, PYD'yi bile Kürtlerin temsilcisi olarak görmekten hiç vazgeçmedi. Demek ki Ruslarla Amerikalıların ortak noktası, bu anlamda vardır. Rusya ve ABD'nin başka bir konuda da ortak noktaları söz konusudur. Her ikisi İsrail konusunda farklı boyutlarda olsa da, destek konusunda aynıdır. Filistin konusuna bakış açısında farklı duruşları bile İsrail'e duydukları sevgiyi etkilememekte.
Benzer taraflarından birisi de şunlardır. ABD “DEAŞ”, Rusya “HTŞ” diyerek hareket etti, genişledi ve yok etti. Oysa ABD; DEAŞ'la Rusya da, bu radikal dediği çoğu gruplarla sahada görüşmekte...
Acaba Rusya ve ABD arka planda anlaştı mı? Büyük tabloya baktığınızda anlaşma yok. Ama ne olursa olsun, karşı karşıya gelmemekte azami sabır ve strateji ürettikleri açıktır.
ABD'nin, Türkiye’yi İdlib konusunda destekliyor gözükmesinin arka planına ise iyice bakmak lazım! Burada Rusya ile kapıştırma çabası olduğunu da bir tarafa not edelim.
Başka taraftan tam fırsattır, "Rusya'ya çok güvendiniz ama biz yanınızdayız" mesajı vermekte. Peki, aynı Amerika, YPG'ye destek verdiğinde, o silahlarla onlarca insan katledildiğinde; James Jeffrey'in Türkçe verdiği taziye mesajlarından, neden vermedi? Türkiye'yi desteklemek, Esad'a karşı durmaktır. Peki, alanda ABD'nin bu anlamda tek kurşun attığını gördük mü? Görmedik!
Sadece gördüklerimiz şunlardır. Devredeki tüm aktörler teker teker ortadan kaldırılmakta. Aynen Bağdadi veya Süleymani gibi!
Rusya başından nettir. Yani Esad'ın noktasından bakıyor olaya! Esad'ı yönetimde tutmak, toprak bütünlüğünü sağlamak ve buna engel kim olursa olsun, sivil vatandaşı bile ortadan kaldırmaktır, tarzı! Evet, insanca değil hatta acımasız ve gaddarca. Lakin net...
Şimdi geldiğimiz noktada, İdlib konusunda siyasi karar dönemindeyiz. Rusya bizim İdlib’deki insanlara sırt çevirmemizi beklemekte. İdlib’deki insanların hepsine "terörist" damgası vurma çabası da, bu gaddar adımları kamufle etmek içindir. Türkiye sonuna kadar "insan" diyor... Rusya toprak bütününü içindeki insan olmasa bile sağlamayı başarı olarak görmekte. Evet, farkımız budur. Türkiye "insan" diyor, Rusya "toprak"...
Peki sonuç ne olur? Türkiye Ordusu, oradaki dramı durdurmak ve göç dalgasına önlem almak için alanda. Yani yine de insan için devrede. ABD oradaki petrolü YPG hattını ve İsrail'in geleceğini savunmakta. Rusya; Esad'ı ve onun üzerinden kendinin Akdeniz'deki varlığını ve petrol hatlarının yeni dönemde yolunun kesilmesinin peşinde... Türkiye ise insan ve güvenliğin...
Kadere bir şey diyemeyiz. Ama Allah için, hakkın yanında yer alanların sırasında olmak, en büyük zaferdir... Rusya için, insansız toprak parçası başarıdır. ABD için, insansız petrol ve enerji hatları başarıdır. Esad için, insan öldürmek ve yok etmek başarıdır. Türkiye için, insanı korumak, yok edilmemesi için hayatını riske atmak başarıdır. Budur tablo!
Sonumuzun nasıl olacağını, bu kadar çıkarcı taraflar içinde kestirmek mümkün değil. Lakin kestirdiğimiz tek şey var! "İlke, insan ve vicdan" diyenlerin safında olanların zaferi kaçınılmazdır...