Kendilerini eski hükümetler döneminde olduğu gibi “Türkiye’yi yönetenler” olarak algılayan bazı gazeteciler ve “Türkiye’ye bu kadar stratejik derinlik fazla” diyerek akıllarınca Türkiye’nin dış politikasını eleştiren “bazı adamlar”, son günlerde aldılar başlarını gidiyorlar bildikleri yönde. Hem Türkiye’yi “ne yapıyorsun, neden yapmıyorsun” diye eleştiriyorlar, hem de “Türkiye Ortadoğu coğrafyasında oluşturulmaya çalışılan KAOTİK DENKLEM’e dahil olsa” keşke diye ellerini ovuşturuyorlar... Amaçları aslında çok açık; kafaları karıştırıp, Türkiye’yi kaos ortamına itmek ve sonrasında içeride alıştıkları şekilde kaos yaratarak “seçilmiş hükümeti” iş yapamaz hale getirmek! 24 ay içinde birkaç seçim olduğu da düşünülürse, bu senaryoya yıkılmaları gayet anlaşılabilir!
Sevgili dostlar, bu halkın ortak menfaatini, Türkiye’nin başlattığı hamleyi ve hedeflerini düşünen bir vatandaş olarak, şunu kesinlikle söyleyebilirim; Türkiye asla bu gaza gelmeyecek, küresel düzen-yerli işbirlikçilerin tuzaklarına düşmeyecek ve birileri istiyor diye “ENGELLEYİP-KONTROL ETMEDE” çok önemli adımlar atabileceği “yapının” bilinçsiz bir parçası olarak muhtemel senaryoların içine çekilmeyecek!
Sevgili dostlarım, sanmayın ki; bu satırları Türkiye kendine yapılan iç-dış maddi-manevi saldırılara cevap veremeyecek güçte olduğu endişesi içinde yazıyorum, Türk Devleti, çevresinde oluşabilecek bütün potansiyel tehditleri her anlamda engelleyecek-yok edebilecek hatta ezebilecek güçtedir! Önemli olan “güçlü olmanın” ani-anlamsız tepkiler vermek değil, BÜTÜN’ü yönlendirmek olduğunu bilmek, gerektiğinde “sağlam durmak” olduğunu algılamak ve bunu ulusal çapta anlamlandırmaktır! Tekrar ediyorum; “kafa karıştırıcılara” rağmen “ne yaptığımızı ve politikamızı” ülke çapında her insanımızın anlamlandırması çok önemli!
Sonuç: Başta piyasalar olmak üzere “gidişattan” tedirgin olan herkese şu mesajı vermek istiyorum; Türkiye asla ama asla “yerel-küresel güç odaklarının” istediği şekilde “planladıkları hiçbir oyunun içine çekilmeyecek” ve birileri istiyor diye “kendi tasarlamadığı hiçbir hamlenin parçası olmayacaktır! Bu devlet ciddi, ne yaptığını bilen bir Başbakan, tecrübeli insanlardan oluşan bir Hükümet tarafından yönetiliyor ve bu yönetim böyle günlerde hepimiz için bir şans!
Son söz: NE GÜZEL OLUR değil mi içeride-dışarıda “planlama yapanların” istediği gibi Ortadoğu coğrafyasında “ONLARIN” oyununa dalsak ve “yerleşik düzenin borazanlarının istediği gibi” içeride güç kaybetsek, medya silahıyla darbe alsak, petrol-maden-gaz stokları olanlar “bayram etse”, piyasalar darmadağın olsa hatta yönetime karışsalar eskisi gibi ve sonunda ESKİ DÜZEN’i hakim kılsalar! AMA OLMAYACAK, ilk defa bu sefer ne yaparlarsa yapsınlar OLMAYACAK! RAHAT OLUN VE keyfinize bakın! SAĞLAMDIR YAPI, YERİNDEDİR TAŞI! Bu sefer hiçbir güç bu taşı oynatamayacak!
Başbakan Erdoğan’ın kıyı hassasiyeti
Başbakan bildiğiniz gibi bir süre önce kıyıları gezmiş ve gördükleri karşısında özellikle bazı belediyelerin attığı adımlardan ortaya çıkan manzarayı eleştirmişti. Konu hakkında inceleme devam ediyor ve yetkili Bakanlıkların öncülüğünde gerekli adımların atılacağından kimsenin şüphesi olmasın...
Sevgili dostlar, sizlerden birçok dosya ve telefon geliyor. Hepsine dönmem mümkün değil... Telefon yerine bana yigitbulut2023@gmail adresinden her türlü bilgi ve belgeyi ulaştırabilirsiniz. Konu sadece kıyılar ile de sınırlı değil. Her türlü imar sorunu, hazine arazisi işgali ve daha birçok detayı gönderebilirsiniz... Gönderdiğinizi her ciddi belgenin değerlendirilip Sayın Başbakan’a iletileceğinden emin olabilirsiniz... Vatandaş devletin en güçlü parçasıdır ve gereğini her zaman yapmalıdır...