Araştırma şirketi KA ile birlikte TESEV bünyesinde son beş yıldır gerçekleştirdiğimiz Ortadoğu’da Türkiye Algısı araştırmasının sonuçları bu yıl da ilginç veriler içeriyor. 16 ülkede 2800 kişiye sorarak yaptığımız araştırmaya göre Türkiye eskisi kadar çok olmasa da hala seviliyor. Hala bölgenin yarısı tarafından model olarak görülüyor. Hala bölgede daha büyük bir rol oynaması isteniyor.
Hala diyorum çünkü ilişkilerin sorunlu olduğu Mısır ve Suriye bütün değerleri ağırlıklarıyla aşağıya çekmelerine rağmen bölgenin diğer ülkelerinde Türkiye’ye karşı duyulan sempatinin sürdüğü görülüyor. Çünkü bölge genelinde Türkiye’ye karşı duyulan sempati yüzde 59’ken, Suriye’de sadece yüzde 22, Mısır’da ise yüzde 38.
***
Yine de Türkiye’nin olumlu imajının temel verilerinde hemen her ülkede düşüş var. Libya, Tunus, Filistin gibi yerlerde dahi son iki yılda yüzde 15 sınırını zorlayan düşüşler yaşanıyor. Bu düşüşlerin ne dereceye kadar Türkiye’nin içinde yaşanan olaylardan etkilendiğini bilmiyoruz, daha doğrusu ölçmedik.
Ancak Gezi Parkı olaylarının farkındalık oranının yüzde 71 gibi yüksek bir seviyede çıktığını belirtmem gerek. Tahminimiz düşüşlerin büyük ölçüde Türkiye’nin bu ülkelerin gündemlerinde eskisi kadar yer alamamasından kaynaklandığı yönünde. Bir kısmı da Türkiye’nin açıkça belli ülkelerde ve konularda saf tutmasından kaynaklanıyor.
***
Kendi sorunları Gezi Parkı’nda yaşananlardan daha büyük olması yüzünden de bu olayların etkisinin Türkiye’ye duyulan sempatiye ve saygıya yansımadığını söylemek mümkün. Ama bunların hepsi birer akıl yürütme, hiç biri elimizdeki veriler tarafından doğrulanabilecek şeyler değil. Gezi Parkı’ndan ne etkilendiklerini ve kararlarını değiştirdiklerini söyleyebiliriz, ne de tersini.
Arap dünyasının ve İran’ın Gezi olaylarından Batı kadar etkilenmemiş olmaları çok daha büyük bir olasılık. Ama bu Türkiye’den etkilenmeyecekleri, Türkiye hakkındaki kararlarını bizde olan bitene bakarak vermeyecekleri anlamına gelmiyor. Bu yüzden de Türkiye’nin elindeki bu müthiş sempati kozunu kaybetmemek için dikkatli olması, kendi içindeki ve bölgedeki sorunlara ilişkin çözümler geliştirmesi gerekiyor.
TESEV Dış Politika Program Direktörü Sabiha Senyücel Gündoğar ile birlikte kaleme aldığımız raporda da (www.tesev.org.tr) görüleceği gibi değerlerde düşüş olsa da bölgede insanlar Türkiye’ye umutla bakıyor, Filistin sorununun çözümüne katkı bekliyor, bölgede daha fazla rol oynamasını istiyor. Ülkenizi ilgilendiren en büyük sorun dendiğinde de ekonomi diyor.
Görünen o ki artık Türkiye için barışma zamanı geldi. Türkiye bu bölgenin sorunlarının değil çözümlerinin tarafı olmalı. İlkeli durmalı ama imajını da, çıkarlarını da korumalı. Bölgeye yeni sorunlar taşıyan değil, yeni çözümler getiren ülke olmalı. Refahı, ticareti, barışı, istikrarı ve kuşkusuz ki demokrasiyi de önemsemeli...