Birazdan okuyacağınız satırları paylaşmak paylaşmamak konusunda çok düşündüm...Detayları bilip gereğini eldeki imkanlar ile yapmak ve açıkça herkese aktarmak ayrımında kaldım ve sonunda özel isimleri saklayarak sizlere sunmaya karar verdim...Bu rapor ve eylem planı, iki Avrupa ülkesinin istihbarat servislerinin bir üniversite ile birlikte hazırladığı “2009 Türkiye...” başlığını taşıyor ve maalesef üzülerek görüyorum ki; “kasetle genel başkan düşürmeden”, finansal manipülasyonlara hatta “güvenlik güçlerine Hükümeti dinlemeyin” çağrısına kadar, hazırlık ve aksiyon planları detaylandırılıyor...
Sevgili dostlar, işte 2009 yılında “neler yapacaklarını” ve NEDEN YAPMAK İSTEDİKLERİNİ anlatan istihbarat senaryo çalışmasının paylaşılabilecek bölümleri, okuyun ve bugünleri bir daha gözden geçirin;
“...Türkiye, 2009 başı itibariyle özellikle IMF ilişkisinin kesilmesi sonucu kontrol edilemez bir noktaya kaymış, belirlenen yeni hedefler ve alınacak önlemler doğrultusunda uygulanabilecek senaryolarda yer alacak paramiliter ve sivil unsurların yeniden gözden geçirilmesi zorunlu hale gelmiştir...
Son 300 yıldır hiçbir İslam ülkesinin etkin ve aktif olmasına izin vermeyen emperyal stratejimiz, Türkiye’nin bu inisiyatifi ele geçirmesine de asla izin veremez...Türkiye’nin bu çıkışı ve durdurulmadığı takdirde gidişatı, küresel emperyal denklemi bozabileceği gibi, varlıkları tamamen emperyal odaklarımız tarafından yönetilen İslam ülkelerini de, akıllarında olmayan yeni bir yola itebilir...
Bu gidişat, varlıklarımız ve etki alanlarımız için bütün denklemlerin yeniden tanımlanması anlamını taşıdığı gibi DÜNYA DENKLEMİ açısından da kabul edilemez...Bu çalışmada kullanılacak kriterler, Güney Amerika ülkelerinde dikkate alınan OPFOR kriterlerinden farklı olup, Orta Doğu ve Türkiye veri birikimleri dikkate alınacaktır...
Bu bağlamda;
- Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve siyasi bağımsızlığı rahatsız edici olup, emperyal çıkarlarımız için kabul edilemez bir dayatmaya dönüşebilir,
- Ekonomik bağımsızlık ve özellikle petrol ve gaz arzına ulaşımdaki coğrafi üstünlük, oluşabilecek bir BAĞIMSIZLIK bilince ile birleşirse ciddi bir sorun yaratacaktır.
- Devam eden iktidarın, özellikle işbirliğine-dayatmaya müsait olmayan liderin psikolojik profilinin de değişmeyeceği düşünülerek ve dünya örnekleri dikkate alınarak, 10. Yılına girmeden sonlandırılması, oluşabilecek bir ekonomik ve siyasi bağımsızlık bilincinin kamuoyunda itibarsızlaştırılması ve özellikle sivil unsurların güçlü hale getirilmesi gerekmektedir,
1. Etapta hazırlık çalışması kapsamında;
- Emperyal çıkarlarımız ile ortak hareket edecek iç sermaye guruplarına X,Y, Z ülkelerindeki varlıkları da dikkate alınarak, yeni imtiyazlar sağlanması ve bağlılıklarının, orada uğrayabilecekleri zararın fazlasıyla telafisi ve yeni avantajlar sağlanarak, arttırılması
- Ülke sermaye piyasası endeksi içinde “endeks ağırlığını oluşturan hisse senetlerinde” küresel fonlarımız aracılığıyla varlık toplanılması,
- Kamuoyu önünde, zamanı geldiğinde uyandırılmak üzere, güçlü figürler oluşturulması veya var olanlar ile işbirliği imkanlarının araştırılması ve kesinlikle sağlanması,
- Beraber çalışılacak kamuoyu figürlerinin internet ve sosyal medya varlıklarının ve etki alanlarının güçlendirilmesi, gerekirse yazılımlar vasıtasıyla alan oluşturulması,
- İşbirliği yapılan medya kuruluşları ile sivil toplum eylemi görünümlü “olağanüstü hal senaryolarının” yeniden gözden geçirilmesi ve “iliştirilmiş medya mensupları” ile fiziki temasın arttırılması,
- İşbirliği yapmayan güçlü figürlerin kazanılması, kazanılamadığı durumda, özellikle kurumlara ihtiyaç varsa, başındaki isimlerin itibarsızlaştırılarak yerine işbirliği yapacak veya çeşitli unsurlar ile kontrol edilebilecek isimlerin getirilmesi,
2. etap eyleme geçiş çalışması kapsamında;
- Toplumun sinir uçları tespit edilerek, oluşabilecek potansiyel çatışmaların önceden rapor edilmesi,
- Bu çatışma potansiyelleri üzerinden uyuyan hücrelerin harekete geçirilmesi,
- Çatışma dinamiğini körükleyecek dezinformasyonun sağlanması,
- Operasyonlar başladıktan sonra, Devlet ile Hükümet, Hükümet ile Güvenlik Güçleri arasında psikolojik duvarların oluşturulması,
- Operasyonlarımıza karşı operasyon yürütenlerin, iliştirilmiş medya unsurları tarafından İTİBARSIZLAŞTIRILMASI,
- Kamuoyunda güçlü figürler tarafından güvenlik güçlerinin ulusal toplum ile korkutulması ve “emirlere uymayın çağrısının” yapılmasının sağlanarak, Hükümetin müdahale gücüne psikolojik harekat unsurları ile darbe vurulması,
- Güvenlik güçleri ile halkın aynı tarafa psikolojik ve bilinçaltı unsurlar kullanılarak transfer edilmesi ve Hükümetin yalnızlaştırılması...”
Sevgili dostlar, daha fazla bir şey yazmama, herhangi bir yorum yapmama gerek var mı ? Aklımda bazı sorular kaldı, sizlerin de mutlaka kalmıştır ? UYAN TÜRKİYEM LÜTFEN UYAN !