Önce Kumkapı’daki Patrikhane’nin bulunduğu sokak, arkasından da Fener-Balat.. Gördüklerime inanamadım.. Bir grup, arabalarla konvoy oluşturmuş korna çala çala taciz ediyor insanları.. Ne diye? Ermeni oldukları için.. Kelimenin tam anlamıyla çıldırmışlık hali.. E biraz da cehalet soslu kuşkusuz..
*** Arkadaş.. Ermenistan'ın gerek 30 yıla yakındır sürdürdüğü işgal gerekse bu işgali tahkim etmek üzere kalkıştığı harekat şüphesiz gayr-ı meşrudur.. Ve hem sahada hem de gerek BM gerekse başka uluslararası platformlarda, masanın her köşesinde karşılığını alıyor.. Askeri açıdan hareket edemez hale geldiği gibi, diplomatik bakımdan da nasıl köşeye sıkıştığını, arkasında duran hiç kimsenin bu durumu savunamadığını görüyorsunuz.. Ermenistan’ın bu saldırılarının, bu işgalci tutumunun, Türkiye Ermenileri ile ne alakası var Allah aşkına?.. Her kim ki orada yaşananlar karşılığında bu topraklarda eşit hakka sahip olduğumuz bir Ermeni komşumuza yan gözle bakarsa bilinmelidir ki provokasyon peşindedir.. Bu kadar açık ve net..
*** Bunun, şu olayla bu sözle bilmem hangi tavırla falan da ilgisi yok. “Garo Paylan böyle böyle demiş,o zaman Patrikhane önünde gövde gösterisi yapalım”.. Delirmiş olmalı bu insanlar. Nasıl davranmamız gerektiğine, Garo Paylan’a bakarak mı karar vereceğiz?.. O da eğer provokasyon peşindeyse ona da çıkıp meclisteki muhatabı çıkar ve cevabını verir..
*** Bakın dostlar.. Şu anda bu yazıyı Harbiye’deki TRT binasındaki odamda yazıyorum.. Hrant Dink’in katledildiği o soğuk kaldırıma yürüme iki dakika mesafedeyim.. Az ileride, beton kaldırım üstünde delik ayakkabısıyla yerde yatıyordu.. Onu vuran alçak, “bir Ermeni vurdum” demişti.. Oysa o “Ermeni” Karabağ işgalin lanetleyip, Ermenistan’ın çekilmesi gerektiğini anlatıyordu yönettiği gazetesinde.. Bilmem başka söze gerek var mı?..
*** Bugün 6/7 Eylül rezaletine benzer bir ayıp daha yaşanmasını istemiyorsak, Türkiye’de ne kadar Ermeni komşumuza ait; kilise, iş yeri, gazete, dernek varsa hep birlikte sahip çıkalım.. Çalalım kapılarını ve diyelim ki, “…canınız da malınız da bize emanet.. Üç beş serserinin dediklerine bakmayın siz.. Biz öyle yapıyoruz….” Baksanıza koskoca parti, “Azerbaycan yanındayız, Ermenistan işgale son ver” yazan ortak bildiriye imza koymadı.. Bir şey diyor muyuz?.. Bak koskoca milletvekili, Karabağ'da Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırmadığını; suçun Azerbaycan ve Türkiye'de olduğunu iddia etti. Dedik mi bir şey?.. Her taraftan kışkırtıcılar olacaktır. Bize yani sokağa düşen serin durmak olmalı..