Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de piyasa kuralları çok hızlı değişmektedir. KOBİ’lerimizde rekabet güçlerini korumak için kurumsallaşma, üretim, pazarlama ve markalaşma stratejilerini gözden geçirirken rekabet güçlerini korumak için bu değişime uyum sağlamaya çalışıyor.
Türk halkını girişimcilikte ve girişimcilik cesaretinde Avrupa’dan daha ileride görüyorum. Türkiye’de KOBİ’lerle aynı şartlara sahip olan AB işletmeleri Türkiye’de yine aynı şartlar ile faaliyet gösterseler AB KOBİ’leri ülkemizin şartları ile kesinlikle rekabet edemez. Bu kadar zor şartlara rağmen Türkiye’de KOBİ’ler müthiş bir değişim ve gelişim gösteriyor. Türkiye’de ekonomide belirleyici güç KOBİ’ler oldu.
KOBİ’ler bugün küresel ekonominin en önemli büyüme gücü olarak kendini gösteriyor. Türkiye’de de ekonominin can damarı KOBİ’lerdir. Ülkemizde toplam işletmelerin yüzde 99’u KOBİ ölçekli şirketlerden oluşmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2.600 bin KOBİ faaliyet gösteriyor. TÜİK’in 2013 verilerine baktığımızda ihracatın yüzde 62,6’sı, ithalatın yüzde 38,5’i KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor.
KOBİ’ler toplam girişim sayısının yüzde 99,9’unu, istihdamın yüzde 76’sını, maaş ve ücretlerin yüzde 53’ünü, cironun yüzde 63’ünü, faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 53,37ünü ve maddi mallara ilişkin brüt yatırımın yüzde 53,7’sini oluşturuyor.
Coğrafi dağılımına baktığımızda Türkiye’de toplam KOBİ’lerin yüzde 65 gibi bir oranı Marmara ve İzmir’de faaliyette iken, yüzde 20’sin ise, Doğu ve Anadolu bölgelerinde faaliyet gösteriyor.
Bilindiği üzere KOBİ’ler 2012 yılında tüzüklerde yapılan değişikliklerle yeniden tanımlandı.
Bu tanımlara göre 1-249 arasında çalışana sahip olan ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilanço büyüklüğü 40 milyon TL’yi aşmayan işletmeler KOBİ tanımına giriyor. Buna göre 10 ve altında kişi çalıştıran yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 1 milyon TL’yi aşmayan işletmeler mikro, 50’den az kişi çalıştıran ve net satış hasılatı veya mali bilançosu 8 milyonu aşmayanlar küçük, 250 kişinin altında çalışanı olan ve satış hasılatı veya mali bilançosu 40 milyon TL’yi aşmayanlar orta büyüklükte KOBİ olarak tanımlanıyor.
KOBİ’lerin ekonomide ki bu kadar özgül ağırlığına karşın Banka kredilerinden sadece yüzde 25 pay alıyor olması düşündürücüdür. Diğer taraftan KOBİ’lere yönelik ilginin artması sonucu olarak kredi pastasından aldığı payın artması bu rakamların son yıllarda yüzde 5’lerden çift haneli rakamlara ulaşması yeterli olmasa da sevindirici bir gelişmedir.