Kolayına Ezgi Başaran olunmuyormuş! Bunu “anladım” iyice. Bir de Ezgi Başaran ve muadillerine söz anlatmak deveyi hendekten geçirmekten daha zormuş! Bunu da “anladım” iyice...
Geçmişinde dört darbe yaşayan Türkiye’de ilk kez sivil mahkeme, “darbe gerçekleştireceğinden” hiç kuşku duyulmayan “teşebbüsçü” askerleri yargıladı. Mahkemenin darbeci generallere verdiği cezalar birilerinin “midesine oturacak” kadar ağır!
Darısı sivil darbecilerin başına...
Bu darbe teşebbüslerini asker tek başına yapmadı, hesabı da sadece ellerinde top tüfek ayaklarında postal var diye onlara yıkmak adaletsizlik olur.
Aynı şekilde yargılama sürecinde keyfi tutumların olmaması, darbecilere karşı yürütülen demokrasi mücadelesinde bazı “kişisel hesaplaşmaların” önüne geçilmesi gerektiğini her daim dile getirdim...
Medyanın özellikle görmezden gelmesine rağmen kamuoyunun ciddi desteğini alan “Ergenekon Davası”nda, Özel Yetkili Mahkemeler’in (ÖYM) bazı yanlış tutumlarının giderek kafaları karıştırdığı ve ÖYM’lerin devlet içinde devlet algısına yol açtığına dair eleştirilerimi dile getirdim.
Uzun lafın kısası, Türkiye’de demokrasinin rayına oturamamasında darbeciler kadar medyanın günahı da büyük. Demokrasiye vurulan bütün darbelerde medya hep meşrulaştırıcı ve manipule edici bir rol oynadı.
Geçmişin üzerinde bir sis perdesi varsa, en büyük sorumlusu yaşananların üzerini örten ve “gözleri olup görmeyen, kulakları olup işitmeyen, kalplerini karartan” medyanın patronlarıdır.
50 yıl öncesine gitmeye gerek yok, size soruyorum medya olmasaydı 28 Şubat gerçekleşebilir miydi?
Hatırlayın, 28 Şubat sürecinde kartel medyasının aynı gün, aynı manşetlerle pişti olması bir tesadüf olabilir mi sizce?
Aynı medyanın şimdi Ergenekon’u görmezden gelmeleri de, Balyoz’u haber yapmayıp, sanık avukatlarının ifadelerine sayfa sayfa yer vermeleri de tesadüf değil tabi ki!
Bir 28 Şubat sürecindeki ekranları düşünün, bir de Balyoz davasının sonuçlandığı geceki ekranları. Mahkeme kararının açıklandığı günün akşamında bazı kanallar neredeyse ekranlarına yas bayrağı çektikler. “Hiç mi acımıyorsunuz ağlayan şu kadınların görüntülerine”, “Karar midemize oturdu” diyenlerin söyledikleri, sosyal medyada dahi tepki çekti.
Ezgi Başaran “Anladık” diyerek bizimle kafa buluyor bir de...
“Şunu da açıklayın”, “Bunu da açıklayın” deyip bir de “Hadi askerden kurtulduk, şimdi demokratik hukuk devletinde mi yaşıyorsunuz?” diyerek mahkemenin kararını ısrarla “değersizleştirme” yönünde elinden geleni ardına koymuyor...
“Anladım, anladım” diyor ama anlamamakta direniyor...
Bir kez daha söyleyeyim...
Sizin “midenize oturan karar”ın , 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi ve 28 Şubat post-modern darbesini gören Türk demokrasisi için anlamı büyük ve önemli.
Bakın bu davanın ehemmiyetini, ciddiyetini “elin gavuru anladı” sizler anlamamakta direniyorsunuz...
Benim dilim belki yetmiyordur “Başaran”lara anlatmaya ya da Türkçe anlamıyorlardır. O halde gidin Swoboda’ya, size bir de İngilizce anlatsın!
Bakın AP Sosyalist Grup Lideri Hannes Swoboda, Balyoz davası kararına ilişkin olarak ne söylüyor: “Orduların vazifesi, ülkeyi dış tehditlere karşı korumaktır, ülkedeki siyasi kararları etkilemek ya da karışmak değil. Bir darbe planı olmuşsa bu tabii ki yargılanmalıdır. Mahkemenin verdiği bu kararı bir de üst mahkeme onaylarsa bunun asker-sivil ilişkileri açısından tarihi bir adım olacağını düşünüyorum.”
Swoboda, ortalıkta “Mahkemeler bizi yıldırımaz” diyerek yırtınan CHP liderine de “Gerçek bir sosyal demokrat parti olması” için çağrıda bulunuyor ve “CHP temel hakları savunmalıdır. Askerin darbe planlarını değil” diyor demesine de Kılıçdaroğlu’nun anlayacağından emin değilim.
Başaran, 12 Eylül darbesinin aktörü Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargı önüne çıkacağı zaman da aynı martavalı okumuş “12 Eylül’ü 90 yaşına merdiven dayamış iki adam üzerinden yargılayıp demokrasi şampiyonu olacağını zannedenler... Aman yavaş yargılayın da demokrasiyi iliklerimizde hissedelim” demişti hatırlarsınız.
Şimdi de Balyoz davasının mahkeme kararına “Hadi askerlerden kurtulduk diyelim. Şimdi demokratik hukuk devletinde mi yaşıyoruz olacağız?” diyor...
Söyleyeyim...
Darbeci olanlar sadece askerler değil, sivil darbeciler de yargılandıklarında Türkiye tam demokratik hukuk devletine geçmiş olacak...
Bu karar şimdilik Aksiyon dergisinin manşetiyle askerlere “Bir daha ihtilal yok” dedi.
Sivil darbecilere sıra gelmedi daha...