Ermenistan Türkiye Sinema Platformu 10. buluşmasına hazırlanıyor! Ermenistan ve Türkiye’den sinemacıların birlikte film üretmeleri için kurulan bu ortak yapım platformu, 33. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin paralel etkinliklerinden biri olarak, 14-16 Nisan tarihlerinde onuncu kez toplanacak. ETSP’yi bu yıl Avrupa Birliği de destekliyor. Sinemacıların bu eşsiz başarısı kutlanmayacak gibi değil.
İki ülkenin kültürel ilişkilerine seviye atlatan ETSP 2009 yılında kuruldu. Erivan Altın Kayısı Film Festivali ve Anadolu Kültür’ün kurucusu olduğu Platform, her yıl iki toplantı yapıyor. Türkiye ve Ermenistan’dan yapılan proje başvurularını değerlendiriyor ve sinemacıları bir araya getiriyor. Beş yılda 200’den fazla sinemacıyı buluşturdu, 13 filme destek verdi. Bu filmlerden sekizincisi olan, 2012 yılında ETSP’den destek alan “Diyar” İstanbul Film Festivali’ne seçildi. Devrim Akkaya’nın dedesinin yaşamöyküsünün izlerini sürdüğü bu belgeselin dünya prömiyerinin İstanbul FF kapsamında yapılması da hayli anlamlı olacak.
***
ETSP’nin Nisan toplantısı için başvuru süreci devam ediyor. Türkiye, Ermenistan ve iki halkın diasporasından sinemacılar 28 Mart’a dek projelerini gönderebilir. İzleyene dokunan, kültür köprüleri kuran insani öykülerin amatör düzeyde gerçekleştirildiği kısa film ve belgesellerle başlayan süreçte yapımların kalitesi gitgide yükseldi. 2010’dan bu yana maddi destek de sağlayan Platform’un itibarı arttı. Uluslararası jürisiyle bu yıl on başvuruyu değerlendirecek olan Platform, aralarından seçilecek olan projeye 10 bin dolar verecek. ETSP yetkilileri bu yıl Afrika’dan bile başvuruda bulunan olduğunu ama seçilme kriterlerine sahip olmadıkları için reddedilince çok üzüldüklerini söylüyor...
Kalitenin ne kadar yükseldiğinin ve başarının nasıl sağlandığının çok güzel örnekleri var. Lübnanlı Ermeni yönetmen, Kutluğ Ataman’ın ünlü sinema okulu UCLA’den arkadaşı Nigol Bezciyan’ın “Kunduralarımı İstanbul’da Bıraktım” belgeseli uluslararası alanda ses getirdi. Film, ailesi İstanbul kökenli olan edebiyatçı Sako Aryan’ı Ermeni yazarların kitaplarından ve kişisel tarihinden neredeyse semt semt tanıdığı İstanbul’a hem çekinerek hem merakla yaptığı gezide takip ediyor, onunla birlikte iki toplumdan önemli kişilikleri ziyaret ediyor. “Kunduralarımı İstanbul’da Bıraktım”ın !fİstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin Ev başlıklı bölümüne seçilmesi hem yönetmen ve belgeselin öznesi hem de ETSP için sevindirici bir jest olmuştu.
2011’de desteklenen Lusin Dink imzalı “Saroyan Ülkesi” de ETSP’nin medar-ı iftiharı. Hem Türkiye hem Ermenistan tarafından sahiplenildi! Erivan Altın Kayısı Film Festivali’nde Ermeni Panoraması bölümünde de İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışmasında da yarıştı. İki gün önce Sofya Uluslararası Film Festivali’nde Eleştirmenler Jürisi tarafından En İyi Balkan Filmi seçildi. Sinema Yazarları Derneği - SİYAD’ın 2013 yılı En İyi Belgesel Ödülü’nü kazandı.
ETSP destekli olup izleyici önüne çıkmak için geri sayan yapımlardan “Ziazan”ın kamera arkasında sürpriz bir isim var. Birçok film ve diziden tanıdığımız ünlü oyuncu Derya Durmaz, beş yaşında bir kız çocuğunun dayısının Türkiye’den getirdiği çikolatalı kremanın uğruna atıldığı macerayı anlatarak ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturdu. Çocuk oyuncuları başarıyla yöneten, çocuk gözünden dünyaya o masum bakışı yansıtan ve iki ülke arasındaki sınırların kapalı oluşundaki “ziyan”ı naif biçimde aktaran “Ziazan”ın dünya prömiyeri pek yakında bir Avrupa film festivalinde gerçekleştirilecek.
Bakalım Ermenistan Türkiye Sinema Platformu’nun 10. buluşmasından hangi dostluk, barış, sevgi dolu ama hazin öyküler çıkacak?.