Dünyanın her yerinde dijital platformlar klasik medya için bir tehdit unsuru. Dijital alandan haber okumayı tercih eden kitlelerin yazılı medyaya ya da konvansiyonel medyaya ilgisi giderek azalıyor.
Benim yıllardır dile getirdiğim ve 1 yıldır da farklı zamanlarda yazdığım ‘dijital’ meselesini Türkiye’de medyanın üst düzey yöneticilerinin de tartışmaya başlaması olumlu bir şey.
Demirören Medya Grubunun tepe ismi Mehmet Soysal, birkaç zamandır klasik medyanın dijital dönüşümü başaramadığını yazıyor. ABD ve Avrupa’daki medya kuruluşlarının bu çağa nasıl ayak uydurduğunu da etraflıca ele alıyor. Soysal, özetle klasik medyanın içerik üretiminin pahalı olduğunu ancak satışının ucuza geldiğini söylüyor. Yani, içeriklerin artık ücretlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Geç de olsa başlatılan bu tartışma medyamızın içerik üretiminde dünya standartlarına kavuşmasını sağlayabilir.
Peki medyanın mevcut düzeni ile dijital sürece sağlıklı geçilebilir mi? Hemen söyleyeyim: Hayır. Mevcut medya yöneticilerinin çoğu doğal olarak statükoyu sürdürmenin derdinde. Birkaç yöneticinin dışında hemen hemen hepsi; “ben emekli olayım da ne yaparlarsa yapsınlar” havasında haber merkezlerini yönetiyor.
Dijital dönüşüm, ancak genç, gazeteciliğin çağdaş donanımlarına sahip ve idealist habercilerle mümkün olabilir.
İçerik üretirken, haber yaparken hiçbir kitleye, ideolojiye ya da herhangi bir güce angaje olmamak önemli. Çünkü yeni nesil tavır gazeteciliğini sevmiyor.
Dijital okuyucu pasif tüketici olmaktan hoşlanmıyor. Kendisi de değerlendirmek, yorumlamak istiyor olan biteni. Bu yüzden herkes cebinde taşıdığı akıllı telefonlarını çok önemsiyor ve seviyor.
Çünkü bütün dünyayı oradan takip ediyor. Hem mahallesinde, hem şehrinde hem de dünyada ne oluyor, ne konuşuluyor anında öğreniyor. Öğrenmekle yetinmiyor. Yorumluyor. Bazen kızıyor, öfkeleniyor bazen de gülüp eğleniyor. Yani yeni nesil habercilikte interaktif bir kitleyle iş yapmak zorundayız.
Batı medyası şu anda yaşananları 10 – 15 yıl öncesinden gördüğü için kendini ona göre konumlandırdı. Ancak bizde düzeni sürdürmek isteyen medya yöneticileri ve medyayı sadece bir aparat olarak gören patronlar bir araya geldiği için bu konuda çok yol alamadık. Şimdi medyada yeni bir düzen var. Bu dönüşüm için büyük bir fırsat.
Peki hiç mi yol alınmadı? Elbette alındı. Birkaç medya kuruluşunun geleceğin haberciliğini öngörerek yıllar önce bu konuda hazırlık yaptığını şimdi de iyi yolda ilerlediklerini görüyorum. Darısı tüm medyamızın başına inşallah.