Sanat eleştirmenideğilim,...
Okuduğum eleştirmenlervar ama bana göre sanat bireysel bir şeydir.
Baktığım, seyrettiğim, okuduğum şeyin içimde uyandırdığı hisse göre karar veririm.
Dün çoğu kişinin fark etmediği bir tartışma yaşandı.
Tartışmanın taraflarından birisi Ertuğrul Özkök diğeri de onun instangram hesabını takip edenlerdi.
Tartışma konusu da Barselona’da açılan Ahmet Güneştekin sergisiydi...
***
Sergiye belli ki İstanbul’dan çok sayıda isim davet edilmiş, daha doğrusu davetli olarak götürülmüş.
“Bir gezi için yazı yazdılar” denmeyecek kadar maddi gücü olan insanlar bunlar, akla başka bir şey gelmesin.
Her neyse son 2-3 gündür sosyal medyada sergiye dair bir sürü paylaşımda bulunulmuştu, o fazlalık benim de dikkatimi çekmişti.
Tartışma dün sabah başladı.
Ertuğrul Özkök Pazar yazısına konu olan eserin fotoğrafını paylaştı ardından takipçilerinden ciddi bir isyan geldi.
İsyan edenler Ahmet Güneştekin’in eserlerini ve ona verilen desteği eleştirdiler, Ertuğrul Özkök eleştirilere cevap yazmak durumunda kaldı, iş uzadı gitti...
***
Türk medyasında sınıf atladığını gösterme aracı olarak sanat üzerine yazan, konuşan çok insan var.
Ancak bombardıman halinde paylaşımlar gelince sanat kaygılı başka insanlar da duruma sessiz kalamadılar anlaşılan.
Doz aşımı derler ya sanırım böyle bir durumla karşı karşıya kalındı.
İşin komik yanı sanat tartışmalarının bile eserler değil kişilikler üzerinden yürümesi.
Doğru mu yanlış mı bilmem ama resimlerinin satışından milyonlarca dolar gelir elde bir sanatçı için kimi sponsor desteğinden söz etti kimi başka şeylerden...
***
Türk medyasında sanatçı ilgisi olsaydı aslında Ahmet Güneştekin’in bazı sözlerini tartışıyor olurduk.
Mesela bazı koleksiyonerlerin etnik kimliğinden dolayı eserlerini almaktan imtina ettiğini söylemişti Ahmet Güneştekin...
Okuduğumda hayretler içerisinde kalmıştım, bu tespit eğer doğruysa, kim bu insanlar ve sanata etnik kimlik üzerinden bakıp sonra koleksiyoner diye nasıl anılıyorlar acaba?
Kendi sitesinde Batman’ın Garzan işçi kampında doğduğunu yazmış Güneştekin.
Bu iddianın sonuna kadar tartışılması gerekirdi Türk medyası tarafından ama içinde sanat var diye es geçildi.
Tartışılmasını beklediğim bir diğer cümle Picasso dahil bir sürü ressamı tüccar olarak tanımlamasıydı Ahmet Güneştekin’in.
Tüm bunlar geçti şimdi sanata dair bir PR tartışması başladı.
Belki de, gazetecilerin, sanattan da siyaset, ekonomi, futbol, aşk, iyi yemek kadar iyi anladığı iddiası yol açmıştır bu isyana....