Wilma Elles hem dizilerde hem de oynadığı filmlerde Türk izleyicisinin hayran olduğu bir isim. Emicam Hospital filminin oyuncusu Türkiye’yi kendi gözünden bize anlattı.
Almanya acı vatan ama 50 yıllık bir göçün verdiği içselleşme var. İlk önce bizimkiler gitti, daha sonra özleyenler geri döndü, bu yetmedi güneşi seven Almanlar’da Türkiye’ye göç etti. Yani iki ulus birbiriyle kaynaştı. Bu birliktelik Wilma Elles gibi Türk izleyicisi tarafından çok sevilen isimlerle katlanarak devam ediyor. Emicam Hospital filminde rol alan güzel yıldız Wilma Elles, yeni doğan ikizlerini, Türkiye’ye nasıl alıştığını ve birçok ilginç konuyu bize anlattı.
- Emicem Hospital bir komedi. Nasıl karar verdiniz projede yer almaya?
Çok ilginç bir film. Bir doktor yazıp yönetti ve gerçek bir hastanede çekildi. Filmde hastanenin müdürünü oynuyorum. Çok hoşuma gitti ve yeni bir deneyim oldu benim için. Komik bir film, bir yandan da çok gerçek. Hastane ciddi bir yer, insanlar yaşamlarını doktorların eline veriyor ve bunlar da bir komedi filmine ilginçlik katıyor.
- 2012’den bu yana 10 filmde oynamışsınız. Türk oyuncularda bu rakam biraz zor, bunu nasıl başardınız?
Daha da fazla aslında Amerika’da da film çektim. Toplam 20-25 filmde oynadım. Bunlardan bazıları sanatsal açıdan daha fazla beğenilen filmler. Bazen sanatsal projelerde yer almayı seviyorum. Çünkü kendimi geliştirmek istiyorum. Sadece para kazanmayı değil, kendimi geliştirmeyi, yeni bir şeyler denemeyi, farklı yönetmenlerle çalışmayı istiyorum. Hayatta insan yapmadığı şeyler için üzülür, bazen farklı sebeplerden geri çevirdiğimiz projeler oluyor ancak bir iki yıl sonra insan pişman oluyor.
Farklı rolleri öğrendim
- Türkiye’de tanınıyorsunuz, oynadığınız dizilerde beğeniliyorsunuz, sinemada da takdir ediliyorsunuz ki 10 filmde rol aldınız. Türk insanının size yaklaşımını nasıl yorumluyorsunuz?
Bu filmlerin hepsi başrol değil, bazı filmlerde yönetmenin ricasıyla küçük rollerde yer alıyorum. Seyirci gördü ve anladı ki ben çok farklı rollerde yer alabiliyorum. Seyirci beni hiçbir zaman aynı karakterde görmüyor. Çünkü oyunculuk böyledir, hep aynı tip rollerde yer alsaydım gerçek bir oyuncu sayılmazdım.
- Komedi kültürle çok alakalı, her ulusun kendine göre bir komedi anlayışı var. Oynadığınız filmlerdeki komedi anlayışını nasıl buluyorsunuz?
Çok doğru söylüyorsunuz. İlk zamanlarda Türkiye’de komedi filmlerini izlerken bazen şaşırıyordum. Sonra Kemal Sunal filmlerini izledim. Onun filmlerini izledikten sonra bütün Türk komedilerini anladım. Çok sıcak, akılda kalıcı filmler. Şimdi 10 tane film arasında dokuz yeni film, bir tane Kemal Sunal filmi olsa kesinlikle Kemal Sunal filmini seçerim. Artık insanları güldüren şeyleri, o filmlerdeki davranışların arkasındaki mantığı anlayabiliyorum çünkü Kemal Sunal filmlerinden esinlenmişler.
- Dizi çekimlerinin çok uzun saatler sürdüğünü, şartların çok zor olduğunu biliyoruz. Avrupa’da koşullar daha farklı herhalde.
Bu yanlış biliniyor aslında. Avrupa’da bazı diziler üç haftada çekiliyor ama bizim bildiğimiz diziler her gün 23 dakika çekiliyor, yani haftada 120 dakika çekiyorlar. Bu da daha uzun süre çektikleri anlamına gelir. Burada bazı diziler saat altıda paydos ediyor, bazıları gece yarılarına kadar çekiliyor. En çok çalışanlar oyuncular değil aslında, daha çok çalışan şoförler, set ekibi. Şikayet etmesi gereken birileri varsa bunlar oyuncular değil diğer set ekibi olmalı.
İkizler, sette yiyip içip uyumaya çoktan alıştı
- Bir de artık ikizleriniz var. Nasıl sürdüreceksiniz dizi çalışmalarını?
Tüm gün set varsa o zaman sete getiriyorum, yarım gün varsa getirmiyorum. İlk baştan itibaren böyle. Karavanda oturuyoruz, çok rahat ediyoruz. Orada yemeklerini veriyorum, uyutuyorum, oynuyoruz, keyifli oluyor.
- Bu filmin çekimlerinde hamileydiniz zor oldu mu?
Çok zor oldu aslında. İkiz hamilelikte kadınların bazen dinlenmesi gerekiyor. Bu film hastanede olmasaydı, doktor yanımda olmasaydı çekmezdim. Onlar olunca güvendeydim, sadece o sırada doğum olsaydı çocukların pasaportunda Trabzon yazacaktı. O biraz ilginç olurdu.
- Türkiye’de son dönemde terör olayları yaşanıyor. Türkler gibi burada yaşayan yabancılar da olaylardan çok rahatsız oluyor. Siz terör olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?
İnsanlık için korkuyorum. Terörü lanetliyorum. Üzülüyorum, şoktayım.
- Burada yaşamaktan korkuyor musunuz?
Yok korkmuyorum. İstanbul en güvenilir şehirlerden biri. Dünyanın bütün şehirlerinde olabilir terör olayları. Paris’te ve New York’ta da oldu, dünyanın her yerinde olabilir.