Ozan Özkural, ekonomi dünyasının genç, başarılı, tutkulu ismi... Öngörü ve profesyonel iş yaşamındaki kariyer rotası ile de dünya ölçeğinde dikkatleri üzerine çeken bir Türk. Onun fikir ve söylemleri Amerika’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Uzakdoğu’ya varana dek değer görüyor. Dünyanın en ünlü talk show’cularından Larry King’in programına konuk olan üç Türk’ten biri. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ünlü doktor Mehmez Öz’ü konuk eden Larry King, uluslararası finans dünyasının yakından tanıdığı Ozan Özkural’ı konuk etmişti. Genç yaşta dev bir bankaya CEO olduktan sonra kendi şirketini kuran Ozan Özkural ile turizm ve ekonomi ilişkisini değerlendirmek için bir araya geldim. Ben sordum o yanıtladı.
- Turizmin ekonomiyle olan ilişkisini nasıl açıklayabiliriz?
Ülkeden ülkeye değişmekle beraber, turizm sektörü birçok ülkenin önemli gelir kalemlerinden biri olup aynı zamanda ülkelerin marka değeri yaratımı ve uzun vadeli global imajı açısından da çok mühim bir rol oynamaktadır. Dolayısı ile turizm sektörünü sadece ülkeye kazandırdığı gelir ve yarattığı istihdam değil, küresel yatırımcılar nezdinde de yarattığı katma değer de denkleme katarak değerlendirmek lazım.
Mikro ekonomik açıdan baktığımızda ise turizm sektörünü, özellikle Türkiye gibi turizm sektörü büyük ülkelerde döviz girişi ve istihdam oranlarındaki iyileşme/gerileme noktasında oynadığı rolü göz ardı etmemek lazım.
Son olarak, ülkelerin para birimlerinin değer kazanması veya kaybetmesi, özellikle dar ve orta gelirli yabancı turistler açısından önemli bir faktör olup, ülkelerin global turizm sektöründeki rekabet kabiliyeti üzerinde ciddi bir etki yaratmaktadır.
Son zamanlarda global açıdan artan jeopolitik riskler ve dalgalanmaların da dünyada turizm sektörünü ciddi bir şekilde negatif etkileyen faktörlerden olduğunun altını çizmekte fayda var. Sonuçta her turist can güvenliğinin tehdit altında olmadığı bir ülkede tatil yapmayı tercih eder. Bu bağlamda ülkelerin güvenlik konusunda yasadığı zaaflar veya zafiyet algısını küresel turizm sektöründe volatilite yaratan en büyük faktör olarak görüyorum.
- Rakamlarla turizmin dünya ekonomisinde yerini nasıl değerlendirebiliriz?
Son 1-2 senelik rakamlar baz alındığında turizm ve seyahat sektörü 7.6 trilyon dolarlık hacmi ile küresel GDP/GSYİH bazında otomotiv ve kimya sektörlerinden daha büyük bir etki yaratmaktadır. Bu rakam küresel GDP/GSYİH’nin yaklaşık yüzde 9.8’ine tekabül eder ki bu da küresel bankacılık ve finans sektörünün katkısının yaklaşık yarısına eşittir.
Ozan Özkural, dünyanın en ünlü talk show’cularından Larry King’in programına konuk olan üç Türk’ten biri.
-Türkiye ekonomisinde turizmin önemini nasıl yorumlayabiliriz?
Yıllık yaklaşık 40 milyon yabancı turistin ziyaret ettiği ve turizm sektöründe dünyanın altıncı en popular ülkesi olan Türkiyemiz için yıllık 31.5 milyar dolar cirosu olan bu sektör aynı zamanda ülkemizin ekonomik gücü ve büyümesi üzerinde çok ciddi bir rol oynamaktadır. Son yıllarda küresel averajın üzerinde bir büyüme performansı sergileyen Türk turizm sektörü, aynı zamanda kronik bir cari açığa sahip olan ülkemizin bu açığı finanse etmesini sağlayan en önemli gelir kalemlerinden birini oluşturmaktadır ve aynı zamanda GDP/GSYİH rakamlarına yaklaşık yüzde 4.40’lık bir katkıda bulunmaktadır. Sonuç itibari ile turizm sektörü hem kısa hem de uzun vadede Türkiye ekonomisi ve istihdam rakamları için büyük önem arz etmektedir.
- Turizm sektöründe yatırım yapan yatırımcılar ekonomik başarıyı nasıl yakalar, cirosu yüksek olması mı, net kârı mı başarıdır?
Genel yatırım felsefesi çerçevesinde baktığımızda şunu belirtebilirim, gerçek anlamda başarılı olan yatırımcıların uzun vadede stabil gelir ve büyüme sağlayan şirketler yarattığı gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir.
Kısa vadede herhangi bir şirketin sürdürülebilirliğini sağlayan yegane unsur ne ciro ne de kârdır. Bu aslında şirketlerin yarattığı ve yönettiği nakit akışıdır. Bu bağlamda şöyle bir analoji yapabiliriz: Ciro egodur, kâr kafa rahatlığı, ancak nakit akışı gerçeğin ta kendisidir.
Orta vadede ise sektörün rekabet yapısı çerçevesinde kâr marjlarının korunması veya yükseltilmesi ve elde edilen kârın belli bir miktarı ve bir miktar borçlanma ile yapılacak akıllı yatırımlar eşliğinde uzun vadede stabil bir çizgide yükselen bir pazar payı ve dolayısı ile ciro büyümesi yaratmayı başarmak bir yatırımcı için finansal başarıyı yakalamanın yollarından biridir.
- Dünya ekonomisine baktığımızda devleşen şirketler bunu nasıl başarırlar, yöntemleri nelerdir? Büyük bir ivme yakalayan şirketlerin zamanla küçülmesinin sebepleri nelerdir?
Bu sektörden sektöre ciddi anlamda değişebilir ve bu başarıya giden tek bir yol mevcut değildir. Mesela agresif bir şekilde büyüyen pazarlarda bu, Ar-Ge’ye yapılacak yatırım olabilir. Daralan ve organik büyümenin çok zor olduğu pazarlarda ise bu, büyük şirketlerin pazardaki diğer rakiplerini satın alarak veya bu şirketlerle birleşerek yaratacağı inorganik bir strateji eşliğinde olabilir.
İnovasyona ve çalışanlarına yatırım yapmayan, sadece kısa günü kurtarma filozofisi üzerine yönetilen şirketler, hangi sektörde olursa olsun uzun vadede kaybetmeye mahkumdur. Zamanında elde edilmiş başarılar ve büyümenin rehavetine düşen (büyük veya küçük) şirketlerin orta ve uzun vadede zayıflama ve küçülme riski ile karşılaşmaları doğaldır.