Eskişehir’de cuma akşamı oynanan İzlanda maçındaki mağlubiyeten sonra Rusya’da düzenlenecek olan Dünya Kupası’na veda etmiştik. Dün gece de Finlandiya karşısına hedeflerinden uzaklaşmış bir takım olarak çıktık. Adeta gazozuna maç oynadık.
Kazansak da zaten mutlu olmayacaktık. Çünkü atı alan Üsküdar’a geçmişti. Bizim Milli Takımımız sadece nal toplayan olarak kalmak zorunda kaldı. Oğuzhan Özyakup’la net gol pozisyonu bulduk, ayağındaki topu direk kaleye vursa kesin gol olurdu. Ama pozisyonu iyi değerlendiremeyip golü kaçırdı.
İlk yarı iyi oynar gibi gözüktük. Tek paslı ayağa oynadık, zaman zaman ver kaç denemeleri yaptık. Yalnız bir hatamız vardı, savunmadan ağır aksak futbol anlayışı ile topu ileriye geç taşıyınca, Finlandiya takım olarak çok adamla savunma anlayışına geçti. Durumda böyle olunca, yapılan ver kaç girişimleri sonuca gidicek şekilde gerçekleşmedi.
İkinci yarıda Cenk Tosun’un gerçekten güzel golüyle 1-0 öne geçtik. Kalecimiz Volkan Babacan önemli kurtarış yaparak Finlandiya golüne izin vermedi.
Lucescu, takımın yarısından fazlasını değiştiren bir rotasyonla oyuna başladı. İyi de yapmış, daha iyi de olmuş. Her türlü yenilikten fayda gelir. Doyuma ulaşmışlarla beklenenlere cevap veremedik. Hiç olmazsa yenilerle birşeyler yapmaya çalıştık.
Arajurinin atmış olduğu beraberlik golüyle maç eşitlendi. Çok da fazla umurumda değil. Çünkü daha önceki maçlara göre daha güzel pozisyonlar bulduk, gol attık, goller kaçırdık. Şöyle bir düşünüyorum da daha evvelki maçta gol pozisyonlarına bile giremiyorduk.
Son dakikalara doğru girilirken Cenk Tosun’un attığı ikinci golüyle bir kez daha önce geçtik. Bu goller de ne kadar pozisyona girdiğimizin kanıtıdır. Pohjanpolo’nun ikinci Finlandiya golü bir kez daha maça beraberliği getirdi. Ve maçta bu skorla bitti. Kısaca turistik bir maç oynadık. Turnuvaya veda ettik.