Son haftalarda inişli çıkışlı bir grafik çizen ve ne yapacağı pek kestirilemeyen bir Fenerbahçe takımı izledik. Antalya’da dört gol yiyen, Kasımpaşa’ya üç gol atan, Kadıköy’de muhteşem bir oyun ile Lokomotiv Moskova’yı iki gol ile geçen ve en son Bursa’da gol yemeyen, ama gol atmayı da beceremeyen sarı-lacivertli ekibin rövanş maçında Moskova’da hangi futbol kimliği ile oynayacağını herkes gibi ben de merak ederken; yine kötü bir oyun seyretmek zorunda kaldık.
Pereira diğer Avrupa maçlarında olduğu gibi kaleci konusunda yine şaşırtmayarak tercihini Fabiano’dan yana kullanırken, savunmanın sol tarafında ise formayı Hasan Ali’ye verip Caner’i hafta sonu için yanında bekletmeyi yeğledi. Haftalardır süren “Persie mi yoksa Fernandao mu” tartışmasının bu seferki galibi ise Hollandalı yıldız oldu. Oyunun ilk yarısında koşan, mücadele eden ancak rakip üzerinde etkili olamayan, hücum oyuncularını top ile buluşturmakta ve pozisyon üretmekte zorlanan bir Fenerbahçe izledik. Fabiano topu ayağı ile oyuna sokma konusunda zayıf. İlk yarının sonlarında acemice yaptığı rakibe giden kötü bir vuruş ve ardından tutamayıp elinden kaçırdığı bir top sonucunda takımının gol yemesine neden olurken Gökhan Gönül’ün sakatlanıp yerine Şener’in dahil olması ise Fenerbahçe adına talihsizlikti.
2. yarıda biraz daha istekli bir görüntü veren Fenerbahçe’de gol yollarını açmak için mücadele eden isim Volkan Şen iken Persie’nin yine çok etkisiz olması ise artık sıkıntı yaratmaya başladı.
Mehmet Topal’ın 83’te kafa ile attığı golle 1-1’i bulan ve sonuçta turu geçen Fenerbahçe’nin sıradan bir takım görüntüsü içindeki Rus ekibi karşısındaki bu oyunu, Beşiktaş maçı öncesinde hiç de tatmin edici değildi.
Müsabakanın Slovak hakemi İvan Kruzliak çok koşup pozisyonlara yakın olmaya çalışan bir hakem. Josef haricinde gösterdiği sarı kartlar doğruydu. Oyun genelinde vasat bir görüntü verdi. Kıdemli yardımcı hakemin Rus takımının attığı gole ofsayt bayrağı kaldırıp iptal ettirmesi ise hatalı bir karardı.