Bu yazıyı Samsun dönüşü yolda yazıyorum. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA)'nın Samsun şubesinin davetine icabet edip kardeşlerimle hasbıhâl ettik.
Samsun'da TÜGVA'nın şubelerini ziyaret ederken, mûtad hâline geline TÜGVA saldırılarının bir yenisi yaşanıyordu. TÜGVA ve onun kardeş kuruluşu TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitim Hizmet Vakfı) hedefteki iki vakıf.
Mezkûr iki vakıf, birleşenlerinin değişik görüşlerden olduğu bir konsorsiyumun hedefinde. Bu konsorsiyumda kimler yok ki: FETÖ, CHP, PKK/HDP, Ulusalcılar, Atatürkçüler, Solcular...
Sağdan soldan ortadan saldırıyorlar. 100 yıldır bu topraklarda istedikleri gibi at koşturmaya alışmış olanların peşine takılan ezikler de konsorsiyumun küçük ortakları, tek tek yazmaya değmez!
Ben de (Allah muhafaza) konsorsiyum üyesi olsaydım TÜGVA ve TÜRGEV'e düşman olurdum! Konferanslar vesilesiyle tanıdığım TÜGVA ve TÜRGEV mensubu kardeşlerim inşaallah, henüz kuruluş aşamasını tamamlamayan Yeni Türkiye'nin harcını karacaklar. Gençleri bu şuurla yetiştirmeye çalışan TÜGVA ve TÜRGEV'in hedefte olması da bundandır.
Konsorsiyumun saldırılarına karşı savunmada kalmak düşmanı azdırır. Bu gürûha bir şeyleri izah etmeye çalışmak beyhude bir çabadır. İstediğiniz kadar anlatın, delil gösterin onlar için farketmez; sizi duymazlar, delillerinizi görmezler. Aldıkları ihalenin gereği olarak saldırmaya devam ederler. Konsorsiyum niçin kuruldu değil mi...
Düşman düşmanlığını yapacak, dünya hayatında bundan daha tabii bir şey yok. Ellerinden gelse, kendileriyle işbirliği yapmayan tüm dernek ve vakıfları 1 dakika içinde kapatırlar. Azgın ve kan dökmekten çekinmeyen bu şebekeye karşı taarruz psikolojisiyle mücadele edebiliriz.
Bunlara bir şeyleri izah etmek gibi derdimiz olmamalı. Bırakalım, içinde bulundukları foseptik çukurunda debelenip dursunlar.
Fareler hakkında yazılacak çok şey var ama şimdi yola çıkma vakti. Samsun TÜGVA'dan yola revan oldum İstanbul'a gidiyorum. Arabanın direksiyonu sağlam, yakıtı var ve farları çalışıyor, o zaman hayırlı yolculuklar!..