Biri lider, diğeri ikinci.. Haftanın maçında Galatasaray, Başakşehir deplasmanında sahaya çift forvetle çıkıyor. Eren ile Gomis aynı anda sahada.. Bunun büyük bir risk olduğunu biz görüyoruz ama teknik direktör Tudor göremiyor. Çünkü tek hedefi var Başakşehir’i yenip “Ben de büyük maç kazanabiliyorum” demek. Ama karşısındaki rakip Başakşehir çetinceviz, kabuğunu kırmak kolay değil. Emre’nin yokluğuna rağmen takır takır top oynuyor. Çünkü Abdullah Avcı biliyor ki, Younes Belhanda’ya baskı yapınca Cim-Bom duruyor.
İlk 45’te Avcı’nın talebeleri söylenenleri harfiyen yaptı. Visca’nın iki asisti vardı ki, görülmeye değer. Birinde Attamah şık bir kafa vuruşuyla gol perdesini açtı, diğerinde Adebayor yine kafa vuruşu ile farkı ikiye çıkardı.
İlk yarıda Galatasaray ne mi yaptı dersiniz, hiçbirşey. Doğru dürüst pozisyon bulamadı. Defansında özellikle de kanatlarda açıklar verdi. Başakşehir’in ceza alanına yaptığı ortaları savuşturamadı. Soyunma odasına 2-0 geride giden Galatasaray’ın bütün hatlarıyla saldırarak ikinci yarıya başlayacağını tahmin ediyorduk. Beklediğimiz gibi de oldu. Latovlevici şık bir orta yaptı Gomis şık bir vuruşla farkı bire indirdi.
Aslan’ın defansındaki amatörce hatalar rakibin ekmeğine yağ sürdü. Maicon, Mariano ve Denayer topu seyredince, Adebayor fileleri sarstı. Bu golde Mossoro’nun payını unutmamak gerekir. Kaleci Muslera isyanında sonuna kadar haklıydı. Ligin lideri bu kadar basit gol yememeliydi. Skor 3-1 olunca Galatasaray çöktü, umutları tükendi. Tudor’un taktiksel hataları Galatasaray’ın sonunu hazırladı. Bir kez daha Tudor’un büyük maçların hocası olmadığı ortaya çıktı. 79’a kadar bir hoca neden oyuncu değiştirmez? Anlamak mümkün değil. Dördüncü golü de öldürücü darbeyi de gecenin yıldızı Togo’lu Adebayor vurdu. Kerim Frei golleri beşledi. Abdullah Avcı ve futbolcularını yürekten alkışlıyorum. Futbol nasıl oynanır herkese gösterdiler, zirveye ortak olmayı hakettiler.